Bölüm 42

Duşlardan çıktığımda akşam yemeğine 10 dakikadan az kalmıştı.. Aceleyle koğuşumun olduğu kata doğru çıkarken sol elimle de yeni aşkımı bornozumun yenine gizlemiştim.. Allah vere de biri görmeye, açıklayamam da ne diye duşa giderken roll-on götürdüğümü.. Böyle sinsi sinsi merdivenleri çıkmaya çalışırken nöbetçi öğrenciler koğuşları boşaltıyordu, malum yemek ve etüt vakitleri o katlar hep kilitli tutulurdu.. Mantık aramayın, kural buydu.. Aceleyle roll-on’u ait olduğu yere bıraktım ve 3 dakika içinde giyinerek yemekhaneye doğru koşmaya başladım.. Yemeğe biraz geç kalmıştım, yemekhaneye en son giren ben olduğumdan bir an herkesin gözü bana çevrildi.. O geceki nöbetçi öğretmenlerden biri de Malafat’tı, hani şu düz ovadaki tek top ağaç… Boru gibi sesiyle bana seslendi “Anıl, gel bakalım sen bi buraya!”.. Yemekhanedeki herkes ölüm sessizliğine bürünmüş bana bakıyordu.. Olabildiğince normal görünmeye çalışarak Malafat’ın yanına gittim.. “Bakın yemeğe kimler teşrif etmiş..” diyerek eliyle daha da yaklaşmamı işaret etti.. “Hoh de bakiim sen, uzun zamandır ceza almıyordun” dedi.. Belli ki sigara içtiğimi düşünüyordu, allahtan sigara içmeye vaktim kalmamıştı da içemeden gelmiştim yemeğe.. Hohladıktan sonra yüzünü buruşturarak “Hayret, sigara kokmuyorsun” dedi.. “Bıraktım hocam” dedim.. “Koğuşta mı kısım da mı bıraktın?” diyerek bütün yemekhaneyi krize soktu.. Ben dahil herkes gülüyordu.. Birden yine o kalın sesiyle “Yavşama oğlum yavşama, hadi git yemeğini ye.. Bu gece dikkat et kendine, gözüme çok batıyorsun.” diyerek yerime gönderdi beni..Masada ET hala haykırarak gülmeye devam ediyordu, diğer herkes olan biteni çoktan unutmuş gibiydi.. Şöyle bir etrafa bakındım hala bana bakan var mı diye, derken Bebe’nin de bana bakarak güldüğünü gördüm.. Roll-on’un verdiği rahatlamayla ben de ona gülümseyip buz gibi olmuş yemeği yemeye başladım..


Akşam etüdünde ET’yle çizim yapmak yerine oturup yaklaşan sınavlardan bir ikisine çalışarak aradan çıkarmaya karar verdik.. Etüt boyunca yaptığım esprilere bizim Bebe ET’den önce gülüyordu ve ET’ye sorduğum her soruyu ET’den önce yanıtlıyordu.. Onu geçtim sorunun yanıtını bilmiyorsa da konuşuyordu “Hakikatten yaa neydi onun cevabı” diye.. Bir an ET’yle göz göze geldim, “Sakin ol. Duyma onu..” der gibi elini omzuma koyarak Bebe’ye sessiz olması için işaret yaptı.. Etüt boyunca arkamı dönüp Bebe’ye yumruk atma hissiyle yandım durdum, hayır yani şöyle minnak bi yumrukçuk bile içimin yağlarını eritebilirdi, o kadar uyuz oluyordum siktiğimin eziğine.. Selam verdik borçlu çıktık elemana, bildiğin her taşın altından çıkmaya başladı.. Tamam, ne istediğimi hiç bilemesem de ne istemediğimi her zaman bilirim.. Ve etrafımda ezik biri istemiyordum.. Okula erken başlayanlara olan garezim yetmezmiş gibi üstüne üstlük ezikti de.. “Vur sırtına al ekmeğini” dediklerimizden biri işte..


Akşamki yat yoklamasından sonra direkt Pan’ın yanına indim.. Günlerdir boşlamıştım kardeşimi, yanına eskisi kadar sık uğramıyordum.. “Ooooo Anıl Bey boyunuz uzamış görüşmeyeli, en son hangi yıldı?” diyerek karşıladı beni. “Siktir amcık” diyerek gülmeye başladım, omzuma bir yumruk atıp sarıldı bana.. Bizim Pan’la sarılmamız “Güreşe 5 saniye kaldı gardını al” demek. Onların kat koridorunun başından sonuna düşe kalka güreş ederek gittik.. En son baktık kazanan yok “Eh hadi madem bi sigara yakak bunun üzerine” dedim.. “Harbiden haa” diyerek ayağa kalktı, o anda yeniden sarılıp sırtını yere getirdim sonunda.. “Oğlum lan ne puştsun ha, ibnelikte üstüne yok!” diyerek gülmeye başladı.. “O zaman birer tek içelim şimdi, orgazm sigaramı paylaşamıyorum” dedim. “Hay amk senin” diyerek koğuşuna girdi, ortaklaşa aldığımız paketleri o saklayıp taşıyordu, disiplin puanı benden yüksek olduğu için kendimi tehlikeye atmamı kabul etmemişti “Yakalanırsam en fazla 3 haftasonu içerde bana eşlik edersin cezalı olmasan da” diyerek.. Piçin bu karşılıksız iyilikleri var ya.. Cidden karşılıksızdı, karşılığında ona ne iyilik yapabilirdim ki? Hele ki bu minneti ödeyebileceğim bir iyiliğin varlığından bile haberim yokken.


Gece yatağıma uzandığımda beynimde 80 tane fil raks ede ede sevişiyordu.. Banyoda kendimden geçtiğim o anları aklımdan çıkaramıyordum.. Aklı sikişte olanın gözü uyku tutmaz diyerek kalktım yataktan. Dolabımdan aldığım roll-on’u gizlice iç çamaşırımın beline sıkıştırarak tuvalete girdim.. Lavabo ve pisuvarların yanından hızla geçip, kabinlerin olduğu sıranın başlangıcındaki köşeyi döndüm ve olduğum yerde kalakaldım..

Yorumlar