Bölüm 2

Zamanla sinsi sinsi yaklaşmalarım, iyilik meleği tavırlarım işe yaramış olmalı ki kanka olduk onunla, enseye şaplak göte parmak bir arkadaşlık başladı aramızda.. Sonunda yakınlaşmıştık ya dünyalar benimdi, artık gizli gizli izlememe gerek yoktu, yüzüne doya doya bakabiliyordum e tabi romantik olcam çabasıyla koyun gibi bakma eylemi değildi bu sadece hayran hayran bir bakmaktı benimki.. Kuğulluğumu arka cebimdeki camel softumun poşetine sıkıştırdığım evreydi bu..


O’na öylesine hayrandım ki, en siktiriboktan esprisine bile eşşekamcığı gibi yayvan yayvan sırıtıyordum.. O’nun da götü kalkıyordu haliyle.. Benleyken kendini “en mükemmel” hissediyordu.. Bende böyledir zaten.. Baştan veririm gazı, veririm yüzü, kaldırırım götü; sonrada çıkarırım acısını “fazla gurur göte vurur” diyerek.. İlişkilerin başlarında bana köpek çekmeleri hep benim bu engellenemez göt kaldırışlarım yüzünden, kendime gelip de “lan n’oluyoruz oğlum bu eleman da kim” moduna girdiğimde karşı taraf “şemsiyenin açıldığı göt” oluverir anında…


Yakın olmasına yakındık artık ama bu “hayal ettiğim” türden bir yakınlık değildi abi.. Sıfır romantizm ve alayına taşşak muhabbetinden ibaret hödük bir yumaktık artık, o bir küfredince ben beş küfrediyordum.. Birbirimizin küfürlerini “oha lan bu çok iyiydi” diyerek alkışlıyorduk. Alt sınıfları beraber dövüp onlara beraber işkence yapıyorduk, çok da mutluyduk ama sıkılmaya başlamıştım.. Samimiyetin dozu arttıkça aramızda “am göt” hak getire, yüz göz olup çıktık..


Bir tarafın sıkılıp diğer tarafı ayarttığı evre başlamak üzereydi, ne söylesem ne yapsam da şunla bi sevişsem diye çıldırıyordum.. Körün istediği bir göz Allah verdi iki göz; bir gece O’nun canı acayip sıkkındı, biz yine yatma saatinden sonra ortalık durulunca tuvalet kabinlerinde buluşmuş “dünyada bizden başka derdi olan yokmuşçasına” efkarlı efkarlı turuncu filtreyle emişiyorduk…


Aklımda milyon tane filin dans ederek sikiştiği ender zamanlardan biriydi: “sıradaki hareketim ne olmalı, hangi cümleyi kursam” falan diye ebem ebesine amuda dikilip şarkı söylüyordu… Derken ortaokuldayken sağda solda ele geçirip iştahla okuduğumuz, o bazı sayfaları yapışmış müstehcen dergilerdeki abes hikayelerin başlangıçları geldi aklıma.. tabi yaa çözüm basitti önce am göt muhabbeti yapıp elemanı şaha kaldıracaktım.. “Ne de olsa kalkmışın imanı yoktur ve kaşınan göte yarrak Şam’dan şahlanarak gelir”..


O gece tuvaletin en uç kabininde yarım yamalak sevişmiştik, tabi heyecandan benim diz kapaklarım birbirine çarparak alkış tutuyordu.. Öncesinde kendimi o kadar hazırlamama rağmen öylesine beceriksizdim ki, anaokul bebesini koy oraya benden çok daha iyi sevişirdi.. Hoş O’nun da benden aşağı kalır yanı yoktu o da heyecandan deliye dönmüştü, ilkiydim o an ben onun ama ilk olmanın ne demek olduğunun farkında değildim…

Yorumlar 1

  • “Ne de olsa kalkmışın imanı yoktur ve kaşınan göte yarrak Şam’dan şahlanarak gelir”..


    bu söz bana neden bu kadar komik geldi bilmiyorum ama gümle komasına girdim :D

    merakla okumaya devam

    Haha 1