Bölüm 3

İLK OLMAK yani BİRİNİN İLKİ OLMAK : Vay arkadaş Eğreti Gelinleşmenin ne alemi var, birinin ilki olmaktansa öl daha iyi… Elemanın sevişmesini adam ettin diyelim, seksi boktan.. Seksini adam ettin diyelim, muhabbeti hödük.. Muhabbetini adam ettin diyelim, duyguları şizofrenik… Kısacası birinin ilki olacağına git köpeklerle seviş daha iyi abi.. O’nun gel-gitleriyle mi, yersiz abazalıklarıyla mı, seks veya sevişme sonrası kaçar gibi senden uzaklaşmalarıyla mı neyle uğraşacağını şaşırıyorsun.. Bir an “iyi ki yanımdasın lan” diyor, bir sonraki an “oğlum sen ne ayaksın lan ben senin gibi değilim” diyor ardından “tabi tabi ben neyim ki amk sonuçta senin oyuncaklarından biriyim dimi ! ” moduna geçiyor.. O bu kadar dengesizken ben milyon kat dengesizleştim O’nunla… Bir siktir çekiyor bir gel ben sensiz yapamam diyor.. İşte gelecekteki sevgilimden ilahiler duymaya başladığım evre böyle başladı..


İlk gece yarım yamalak sevişme sonrası o kabinden yatağıma “resident evil”dan fırlamış zombi yürüyüşüyle gittim.. Yatağa uzandığımda “oha amk sonunda lan sonunda, yarım yamalak da olsa seviştim O’nunla !!” diye bağırmamak için dudaklarımı ısırıyordum… Muhabbet nasıl oldu da sevişmeye geldi diye düşünüyordum gözlerim kapalı.. Evet ya müstehcen mecmualardaki abes hikayelerin başlangıç paragraflarını alet etmiştim amacıma, “abi onu bunu boşver de songül hocanın kalçaları nasıl yaa öyle her sabah parfümünü duyunca bile kalkıyor benimki…” diye başlamıştım muhabbete… (O anda Songül hoca kadar beni kimse tahrik edemezmiş gibi bakıyordum O’na, bir yandan da-histerik ses tonu ve şimşek gibi parlayan bakışlarımla ‘bilse o ses tonu ve bakışlar Songül karısına değil de kendisine o an dumur olurdu herhalde’- yüzünün aldığı ifadeleri inceliyordum, en ufak bir mimik değil kıvılcım, çağ yangını olabilirdi bana )


Orada oturmuş falanca hocanın götünden filancanın makyajından bir diğerinin kahkahasından bahsederken O’nun bakışlarında beklediğim piçliği yakaladım. O yakaladığım piçlik bende bir 70lik vodka etkisi yaratmış olacak ki o cümle dökülüverdi ağzımdan “Off benimki çok pis kalktı lan”.. Sanki bunu dememi bekliyormuş gibi “asıl benimkine bak” dedi.. Beynimin içinde o üç harf dönüp duruyordu.. AŞK değil lan heyecanlanmayın o kadar duygusal değildim o zamanlarda, sadece o BAK kelimesine takılı kalmıştım. İçimden “Nasıl ya nasıl bakayım” derken gözlerim fel fecir o malum yere bakıyordu hani hani hani der gibi. Ve gerçekten de “Hani lan” deyiverdim, o an içimden “oğlum mal mısın ne hani’si kalk bi siktir git şurdan bu neyin kafası sendeki” deyip duruyordum kendime ama ayaklarım yere yapışmıştı sanki kıpırdayamıyordum.. Birden içimde cesaret bombaları patlamış gibi elimi attım maden’e, göz göze geldik ve diyebildiğim ilk şey “yuh amk sen insan mısın bu ne”.. Tabi gururu okşandı pezevengin piç piç sırıtarak “yuh mu, nesi yuh ya al bak alt tarafı bu kadar” diye tamamen çıkarttı.. Birden sancak’ı önümde görünce gözlerim çizgi film karakterleri gibi kalp kalp oldu.. Dokundum şöyle bir ve elektrik çarpmış gibi elimi çektim, elimden tutup “dokun lan n’olcak oğlum hani seninki nasıl” dedi..


İçimden bin tane atlının “allah allah allah allah” diyerek hücuma geçtiği andı. Yüzüm saatlerce tokatlanmış gibi kırmızının siyaha dönmeye can attığı çizgideydi.. Ayaktaydık, O’nun eli benim madende benim elim onun madende, onun gözleri 220 volt benim gözler kalp kalpti.. O zamanlar benim için en romantik olay buydu ve benim romantizmden anladığım siki tutmaktı, sevişmeyi oral, aşkı anal sanıyordum.. Haliyle sandığım gibi sevişmek istiyordum onunla.. Sonuçta o kadar hoşuna gitmeli ki sürekli istemeli, bensiz yapamamalı diye düşünüyordum.. Derken bakışlarımızdan anladık aklımızdan geçeni ve sevişmeye (sandığım şekilde sevişmeye) başladık..

Yorumlar