Bölüm 93

Tek gözüm açık tek gözüm kapalı bir şekilde “eyvah tokat geliyor” tedirginliğiyle “Hadi bi sigara içek, sonra devam edersin çalışmana” dedim.. Kendime şaşırıyordum, ben ki kalkıp Keş’e “Gel bi sigara içelim” diye cilvelencem. Hadi biz daha hiç sevişmemişken diyordum “Abi bi sigara içelim” diye her fırsatta ama seviştikten sonra roller değişmişti.. Uzun bir offffffff çekerek bıraktı kalemini elinden.. (Kalemini bile hatırlıyorum, 0.7 uçlu bordo Faber Castell Grip 1347; bende siyahı vardı o kalemin.. Kalem koleksiyonu yapmak gibi saçma alışkanlıklarım olduğundan piyasadaki kalemleri 100 metreden marka ve model olarak tanımlayabildiğim yıllardı. Tamam lan vurmayın, yazmayı ve çizmeyi seviyorum diye dolmakalem ve uçlukalem gördüğümde kendimden geçiyordum “Wooooow bu da neeee” diyerek.)


Keş önde ben arkada yine tuttuk tuvaletin yolunu.. En köşedeki kabinin önüne geldiğimizde midemde kelebekler uçuşuyordu.. “İçerde içelim istersen” dedi gülümseyerek.. “Yemezler” diyerek başımı eğdim.. Bana beni ne kadar üzdüğünü anlasın diye surat asmak istiyordum ama benden bahsediyoruz.. Yere bakarken gülüyordum hala.. İkimiz de oraya sigara içmek için gittiğimizi unutmuştuk sanki.. “Hoşuna gitmedi mi çadırdaki” diyerek başını eğdi.. “Değişikti” dedim aptal aptal sırıtarak.. “Harbiden de yaa, peki ya tuvaletteki?” diyerek iyice yavşadı.. Duygularım saniyede bir değişiyordu, bir an deli gibi öfkeleniyordum, ardından tutku ağır basıyordu, derken nefretim dile geliyordu ama vicdanım susturuyordu.. “Offf, ama o güzeldi yeaa” dedim ve “Sence nasıldı?” diyerek başımı yerden kaldırdım.. “Bence mi..Saçmalama oğlum süperdi yani ne bileyim, değil miydi ki bana soruyorsun?” dedi bir an strese girerek.. “Cidden hoşuna gitti yani” dedim inanmamış gibi yaparak.. “Gitmez olur mu lan” dedi, bir eli madenindeydi.. “Tabii ya, hatta o kadar hoşuna gitti ki; o tuvaletten çıkar çıkmaz o anın hayaliyle rahat rahat gemin geren otuzbir çekmek için beni siktir edip inzivaya çekildin.. Şimdi inzivadan çıktığına göre, al bakalım bu da orgazm sigaran olsun..” diyerek camel’ı ağzına verdim.. Kendi sigaramı da ağzıma yerleştirdikten sonra ilk önce onun sigarasını yaktım.. Ben kendi sigaramı yakarken Keş “Yaa o ondan değildi oğlum işte offf, biliyorsun diğer arkadaşlarımı boşladım baya bi.. Hem seninle çok takılmamız dikkat çeksin istemedim, sonuçta yakalanıp muayeneye gitsek senin başın yanar..Sana zarar gelsin istemedim sadece” diyerek karnı ağrıyormuş gibi tuhaf hareketlerle kıvranıyordu karşımda.. Sessizce sigaramı içtim, ve izmariti tek atışta tuvaletin deliğine sokarak “Ha, bu arada unutmadan; Orospunun sigarası yakılır.” deyip tuvaletten çıktım..


İzmaritin tuvalet deliğine girince çıkarttığı o coz sesi aslında benden gelmişti. Tuvaletten çıktığımda, o koridorda kendi koğuşuma kadar depar atarak koşup dizlerimin üstünde kayarak ranzamın önüne “lölölölölölölölöl” diye bağırarak varasım vardı.. Koğuşuma girdiğimde abidik kubidik danslar etmeye başladım, kendi kendime kolları sağa sola açmış elektrik dalgaları yaratıyordum.. Allah’ım yok böyle bir sevinç hali, camı açıp avaz avaz “Nasıl koydum amaaaaaa ahahahahhahahaha” diye yeri göğü inletmek geliyordu içimden. Sikmişim matematiği, en baba problemi dakikada çözmüştüm az önce; hem de hiç yardım almadan! “Şans işte!” diyerek omuzlarımı silktim ve kendi kendime gülmeye başladım.. Öyle iğrençleşmiştim ki kendi kendimi tebrik edip “hayırlı olsuuuun, pek de güzel koydunuz efendim.” diyerek ağzımı kapatıyordum sessiz güleyim diye.. Bir ara saçmaladığımın farkına varıp azcık duruldum. Ardından yine abidik kubidik danslar eşliğinde yatağıma uzanıp battaniyeyi üzerime çektim.. İyi bari, bu laf ona bir yaz yeter. Babasının otelindeki içkiler kuru kuru gitmezdi hem.


Yatağımda öylece uzanmış yatarken yavaş yavaş kendime üzülmeye başladım.. Hatta üzülmek de denemez, acıdım lan.. Aynı yaştayız abi yani, el insaf! Ben burda pişmanlığı kedere katıp amı götü dağıtırken eleman siki taşşağ yayıp keyif çatmış.. Arsız arsız hala o kabine sokmaya çalışmasından belli! Gamsız lan bildiğin gamsız.. İki derdi vardı ibnenin; “gel sikişelim” ve “git canım istemiyor”. Bir de kalkmış “Sikilen sensin, bana bi şi olmaz” ayağı çekiyordu! Lan bari o yediğin bokun arkasında dur piç! Olay bu muydu yani? Ben bunun için mi içim dışıma çıkana kadar ağladım? Tabi bunun için ağladım.. Hem nasıl koymasın onca “anlayış” gösterisinden sonra finalin “sikişten” ibaret olması! Fragmanını beğenerek gittiğiniz o film boktan çıktığında verdiğiniz para ve harcadığınız vakit koymuyor sanki! Ne farkı var?

Yorumlar