1. Dashboard
  2. Latest Events
  3. Chat
  4. Articles
  5. Members
    1. Recent Activities
    2. Users Online
    3. Member Accesses
    4. Search Members
  6. Forum
    1. Unresolved Threads
  7. Blog
    1. Articles
  8. Filebase
  9. Gallery
    1. Albums
    2. Map
  10. Calendar
    1. Upcoming Events
    2. Map
  11. Contact
  • Login
  • Register
  • Search
Blog Articles
  • Everywhere
  • Articles
  • Pages
  • Forum
  • Blog Articles
  • Files
  • Gallery
  • Events
  • More Options
  1. LGBTI Community in Turkey
  2. Lesbian, Gay, Bisexual, Transgender and Intersex Blogs
  3. Sanırım O O. Çocuğu Sendin Aşkım!

Bölüm 163

  • Anil Absolution
  • 21 September 2021 at 1:22 am
  • 706 times read

Gülümsemek de aşk gibi; karşılık buldukça büyüyen bir şey.. “Karşılık bulmadan büyüyen aşklara ne diyeceksin?” diye sorarsanız; aşk değildir orada büyüyen.. Sadece ve sadece “beklentidir”… O gülümsedi, ben gülümsedim; sonra o daha bir kocaman gülümsedi ve ben gülümsemekten geçip gülmeye vardım..

Birden sigara geldi aklımıza.. Elindeki sigarayı işaret ederek çakmağı uzattım.. “Haaa” diye fısıldadı.. Yine gülmeye başladım.. Çünkü “kuralsızlık” bunu gerektirir.. Kuralları bilmediğimizden, birbirimizi tekrarlıyorduk.. Ben gülüyorsam o gülüyor, o şaşırıyorsa ben şaşırıyordum.. Hoş; oyun oynadığımız da söylenemez orada ama.. Tuhaf bir şey.. Birbirimizi yansıtmak hoşumuza gidiyordu.. O gülerken gülmesem; tepkisizliğimi, ona ihanetten sayacak gibiydim.. Büyük ihtimal Keş de aynısını düşünüyordu.. Benim komik bulduğum bir şeye tepkisiz kalırsa, aynı şekilde kendimi kötü hissetmemden çekiniyordu.. Bu yüzden her ne yapıyorsak “ikiye katlayarak” yapıyorduk.. Bu bir çarşafı ikiye katlar cinsten bir katlama değildi.. Daha çok oynadığım bir bahis oyununda yatırdığım o anaparayı ikiye katlamak gibiydi.. Ortaya hangimiz ne koyduysa, diğeri onu ikiye katlıyordu.. Sigarayı hala yakmamış, bir birbirimize bir de yere bakıp durarak gülüşmeye devam ediyorduk.. Birden yine ciddileşip “Pşşt!” dedim.. Bu “Pşşt!” de ikiye katlanmıştı.. Yine aynı anda dedik..

O saniyelik bakışmalar.. Abi görüyorsun böyle onun madeninin hareketlendiğini.. ve hissediyorsun kendi madeninin de…….. Ama yeminliymiş gibi dokunmadan bakışmaya devam ediyorsun.. O an elimi atsam; aceleye getirmiş olacağız olayı.. ve aynı şekilde o da elini atsa.. Nasıl bir “istemek”se bu; istemekten geçtim, nefesim yalvarıyor..

Yüzüne bakıp bir gülümsemeyi ikiye böldüm ve o iki yarımlığı da yakıp, elimi o an “olmak istediği” yere koydum.. Keş’in elinin benim belimi bulması bir saniyeyi almadı.. Ayaküstü sarılırken bacakları bacaklarıma değiyor, gövdelerimizse henüz ayrı.. Henüz birbirimize bakmaktan sıkılmamışız.. Sağ bacağımı bacaklarının arasına koyarak yasladım erkekliğimi erkekliğine.. O şekilde yaktık bir sigara..

Olduğumuz gibi görünmek bir “yetenek” değil; “seçim”dir.. Asıl “yetenek”; göründüğün gibi olabilmek… “Yetenek”li olmaya pek ihtiyacım olmadı; ben “seçim”imi çoktan yapmıştım..

Sigara ondayken, elimle madeninin üzerinde “aceleye getirmeden” gidip geliyordum.. Sıra bana geldiğinde, madenindeki elimi kaldırıp sigarayı aldım.. ve belimden orama kayan elleriyle; her bir hücrem Keş’lenmeye başladı.. Öyle sakin, öyle tatlı geziyordu ki elleri… Ellerine teslim olmak için parmak uçlarımda yükseldiğimden dizlerim titremeye başladı.. Ağzım kupkuruydu.. Konuşsam sesim çatallaşır diye korktuğumdan, sustum.. Suskunluğum da “ikiye katlandı”.. Nefesim boynunu terletmişti.. Elleriyse beni.. Birden Gürbüz’le Sırık bizim kabinin kapısını çalarak “Hadiyin oğlum bitmedi mi hala?” diye fısıldadılar.. İçimden “Bitmedi lan, hiç biter mi? Daha yeni başlıyor…” diye düşünerek Keş’e baktım.. Yine sıra kendisinde olmasına rağmen iki fırt çekip “Al sana da son iki fırt kaldı” diyerek izmariti bana uzattı.. “Tamam bitti sayılır” diye fısıldadım dışarı doğru.. İki nefes çekip, izmariti tuvalete attıktan sonra; göz göze gelip sırıtarak, madenlerimizi düzelttik ve önümüzü tişörtlerimizle kapatıp, kabinden dışarı çıktık..

Yatağıma uzanır uzanmaz, benim maden yine çekti bayrağı göndere: “Dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar layla layla lalalaaa” diyerek.. Gözlerimi kapatıyorum, yok! Aklıma kötü kötü şeyler geliyor yine; durup durup dolabımdaki roll-on’umu düşünüyorum.. Hayır yani, roll-on’u düşünsem yine iyi! “İçimde onunla uyusam bir şey olur mu acaba?” diye ciddi ciddi ele aldım konuyu.. “Yaaa yok yaaa, sabah uyandığımda mideme kadar tırmanmış olur öeeeeeh örghhhh yiaaak” diye kendimi iğrendirmeye çalışsam da yok fayda.. İçimdeki ibne “Roll-on’la uyu diyen kim, git tuvalete gör işini işte!” deyip duruyor bana.. Hayır ama.. Keş’le aram iyiyken de yapamam ki… Ya aslında yaparım da.. Beni asıl düşündüren; “o tuvaletten çıkarken elimde ıslak bir roll-on şişesiyle Keş’e yakalanma ihtimali”..

Of’laya pof’laya bi saat döndüm durdum yatakta.. Ani bir hareketle yorganı savurup “ivit ivit o osbir çekilecek” kararlılığıyla terlikleri sürüye sürüye tuvaletin yolunu tuttum.. Dolabımın yanından geçerken de bir tek sigara aldım.. Sigarayı alırken bile gözüm roll-on’da!.. Tuvalete girer girmez taharet musluğunu açtım ki “şakşak” sesleriyle “taşŞAK” konusu olmayayım.. Suyu açar açmaz yan kabinden “pşşşt”ledi Keş bana.. “Efendim” dedim suç üstü yakalanmış çocuklar gibi.. “Anıl sen misin?” diye sordu.. “Yok eben” dedim.. “Napıyorsun” diye fısıldadı.. “Sigara içicem, gel beraber içelim istersen?” dedim.. “Haa ben de sigara içmeye gelmiştim; onu paylaşak, kesmezse bunu da içeriz” dedi.. İkimiz de kabinimizden çıkmamıştık, malum don paça toparlamak zaman alıyor.. Piç’e bak yaa! Ben orada yastığımı ısırıyorum kudurup; bizimki burada “sigara içiyor”..

Yukarıdaki dialogta geçen “sigara içmek”lerin tamamının yerine “osbir çekmek” koyarsak anlam bozulur mu?

Keş hırsız adımlarla benim kabine süzülüp “Oğlum lan gözcü dikmedik bir şey olmasın?” dedi.. “En fazla SİGARA İÇMEKTEN ceza alırız” diyerek gülmeye başladım.. Eşofmanlarımızın dizlerimize inmesi iki saniyeyi almadı.. Bu sefer ne o beni beklemişti, ne de ben onu.. Günlerdir ön sevişip durmanın getirdiği abazalıkla birbirimizin madenlerine şöyle bir baktık.. “Doğru söyle; buraya asılmak için geldin dimi?” diyerek piç piç sırıtmaya başladı.. “Evet amk.. Ya sen?” dedim gülerek.. “Ya oğlum haftasonunu beklicektim ama dayanamadım..” diye fısıldadı.. “O zaman niye bana söylemedin ki?” dedim.. Eşofmanlar dizlerimizde, madenlerimiz birbirini öper vaziyette, birbirimizi sorguya çekiyorduk.. “Düşündüm sana söylemeyi ama.. Ne bileyim, kendini kötü hisset istemedim” dedi başını önüne eğerek.. O başını öne eğer eğmez çömelerek yüzüne baktım ve göz kırpıp madenine dilimle dokundum. Birden bir adım gerileyerek “Oğlum çabuk gelicem ben sanki” dedi.. “Bence de çabuk gel.. Daha işim gücüm var benim” dedim.. Birden ikimizde elimizle ağzımızı kapatarak gülmeye başladık.. İçimden “Malız biz valla malız..” deyip duruyordum..

Baktım gülmekten sevişemiyoruz, ilk teki yaktım ve üç nefes çekerek Keş’e uzattım.. Sağ ellerimiz keşlenirken, sol ellerimiz “altın” arıyordu.. Keş yine madenimle madenini yan yana gelecek şekilde tuttu ve sigara içerken birbirimize yavaşça sürtünerek gidip gelmeye başladık.. Keş’in madeninden damlayan arzu, benim madenimden damlayan arzu.. Arzuyu da ikiye katlıyorduk.. Keş’in madenini hafif ıslatarak bacaklarımın arasına koydum.. Kendi madenimi de iyice ıslatıp ona yasladım.. O benim bacaklarımın arasında gidip geldikçe, benim madenim de onun vücudunda aşağı-yukarı sürtünüyordu.. Bazen osbir çekerken bile kolay kolay zevke gelemiyorken, onun vücuduna sürtünmek….. Berisi çok, ötesi yoktu..

Sağ elimle madenime yön vererek Keş’in vücuduna sürtünürken sol elimle de omzundan destek alıyordum.. Onunsa iki eli MiğferDibi’min duvarlarındaydı.. Sağ kulağıma doğru dönerek, tüm nefesini kulağımın içine bıraktı ve “çok yaklaştım” dedi.. “yaklaş” diyebildim omzuna yaslanırken.. Bacaklarımın arasından sıcak sıcak akarken, birden ben de kasılmaya başladım.. Onun erkekliği bana, benim erkekliğim ona bulaştı.. Erkekliğimizi de böyle böyle ikiye katladık..

Bize “O ne biçim erkek öyle..” diyorlar ya hani….

“O biçim erkeğiz.”

“O ne biçim erkek öyle..” diyenlerin erkekliği “yatakta çarşaf katlar gibi” ikiye….

Bizim erkekliğimizse “kazancı ikiye katlar gibi” ikiye.

İşte bizi anlamadıkları nokta da burada başlıyor.. “İkiye katlamaktan, ikiye katlamaya fark var..”

Ve biz… Biz çok güzel ikiye katlıyoruz..

Bir duysan… Bir görsen… Bir bilsen….

Bir de anlasan.

BÖLÜM 164

Perşembe derslerden sonra kısımdan çıkmayıp, o gün dersler boyu sıra altından gizli gizli okuduğum kitabı sıra üstüne koyarak okumaya devam ettim.. Öyle bir kaptırmışım ki kendimi; ağzımdan sarkan salyayı son anda farkedip “hüp” diye içime çektim.. Tarkan Bey klipte “hüp” diye spagettileri götürsün; leziz makarnalar yediği yetmezmiş gibi bir de o spagettinin diğer ucunda bir çift dudak onu beklesin… Biz de burda salya “hüp”letelim anca! Bazen hayatımdan iğrenmek için çok da sebep aramaya ihtiyaç duymuyorum…

Kapalı ağızla, pür dikkat kitaba odaklanmışken ensemde patlayan şamarla kafam sıraya çarptı geri döndü.. “Senin amına ko….” diyerek arkamı dönerken, cümleyi yarıda kesip “Ne arıyon lan burda?” diyerek sırıtmaya başladım.. Pan “Ebeni arıyordum, azdım da.. Olsun ama ebenin olmadığı yerde Anıl da iyi gider dediler” diyerek bir şamar daha geçirdi enseme.. Yerimden kalkıp, ıkınır gibi bir sesle “Senin ebeni deeeee, yerini deeee, yurdunu daaaa..” diye haykırarak kovalamaya başladım.. Kısımdan çıkıp sağa döndük, sonra sola, sonra yine sola, yine sola derken bizim katı on kere tavaf etmişizdir.. En sonunda yorularak “Tamam tamam söz bi şi yapmıcam dur” diye seslendim.. Sesimden teslim olduğuma ikna olmuş olacak ki hemen yanıma geldi.. “Hayırdır noldu la bu saatte gelmezdin hiç?” dedim.. “Canım sıkıldı oğlum yaa.. Uzun zamandır seni de ekiyordum” dedi.. “Amına koduuum! Hani işin vardı? Yoksa işin yokken mi gelmiyordun piç!” diyerek kolundan tutup tuvaletlere çekiştirdim.. “Sende sigara var mı la?” diye sordu.. “Var ama veremem… Malum; artık beraber içmiyoruz..” diyerek acıklı acıklı bakmaya başladım.. “Sikerim ebeni göt!” deyip gülmeye başladı.. “Harbi diyorum oğlum yaa, çok mu zor ordan buraya gelmek.. Ben geleyim diyorum, onu da istemiyorsun…” dedim.. “Yok yaa bizim ordaki idareciler biraz kıl oğlum.. Papaz olmak istemediğimden.. Hem bak ne dicem; nöbetçilerin kıyak olduğu gecelerde kaçarım sizin tarafa..” dedi heyecanlı heyecanlı..

Sigaraları yakıp hararetli bir sohbete başladık; kaç haftadır doğru düzgün buluşamamıştık.. Ben ona Boris’le olanları en ince ayrıntılarına kadar anlattım; o bana alt sınıflara katıldığından beri olanları.. Sigaralar bitti, muhabbet devam etti ve biz birer sigara daha yaktık.. Aradan iki saat geçmesine rağmen hala tuvaletlerde ayak üstü muhabbet ediyorduk.. “Hadisene kantinden kola alak” dedim.. “Yok oğlum lan, Lama ya da Atom Karınca görmesin beni buralarda” dedi.. Lama’nın bana yaptığı o kıyaktan bahsettim ve “Bir şey olmaz oğlum korkma, ben varım yanında; üst sınıfın olarak” deyip sırıtmaya başladım.. “Götlüğün bile bir sınırı var ama senin harbiden yok” diyerek gülmeye başladı..

Kantine inerken harbiden de Lama’yla karşılaştık.. Bıyık altından “Siktimini şom ağızlı piçi” diye fısıldadım Pan’a.. Pan, Lama’yı görünce ciddi olması gerekirken, ettiğim küfür yüzünden at gibi sırıtıyordu yine.. Lama “Ne o lan! Ne sırıtıyon pişmiş kelle gibi evladım” diye laf attı Pan’a.. Gayet ciddi bir şekilde “Sanırım sizi görünce heyecanlandı efendim” dedim.. Pan’ın kahkaha atmamak için nefesini tuttuğunu hissedebiliyordum.. Lama, Pan’a dönerek “Heyecanlandın mı lan?” diye sordu.. Pan hala nefesini tutuyordu kahkaha atmamak için.. “Sanırım dili tutuldu heyecandan” diyerek Pan’a dönüp “Konuşsanaa, şşşt bi şi desene.. Orda mısın?” diye dürtmeye başladım.. Mırın kırın “Yook tabi hehe uhu” bi şi’ler diyordu ama dediklerini kendisinden başkasının anlayabildiğini sanmıyorum..

Lama “Tamam, hadi bakalım çok dolanmayın ortalıklarda” diyerek bizi serbest bıraktı.. Son merdivenlerden kantine doğru inerken “Oğlum yanaklarımı kanattım sikicem belanı” diye tıslıyordu bizimki.. Kantine girince ikimiz de krize girerek gülmeye başladık.. Bir kaç öğrenci “Noldu la niye gülüyorsunuz” diye sordu ama sikleyecek halimiz yoktu.. Yine birbirimizin omzundan destek alarak, zikir çeke çeke yarılıyorduk..

Pan’la aramızdaki salakça bir şey bu.. “Gülme eylemi”nin bizdeki anlamı; “tetikleyici bir olay/durum/ses/söz’ün ardından, neye güldüğünü unutana dek gülmek”.. O kahkaha, attıkça ben kopuyordum; ben koptukça, o yarılıyordu.. Alnımızdan ter damlıyordu gülerken.. Kantinin önünde yine “neye güldüğümüzü unuttuğumuzun” farkına varıp, sakinleştik ufak ufak..

Kolaları aldıktan sonra koğuşlar binasına geçtik; Pan’ın eski yatakhanesinin olduğu kata.. Tuvaletlere girdiğimizde Efes’le Tuborg da oradaydı.. Birbirimizi yüzyıllardır görmemişiz gibi “ooOOOOoooOOOOOoooo” çekerek sarıldık doya doya.. Öyle bir sarılıp zıplıyoruz ki sanırsın UEFA kupasından şarap içiyoruz. Birbirimize, birbirimizle görüşmeyeli neler olup bittiğini anlatırken; herkes birbirinin lafına laf katıyordu.. Birimizin lafı bitmeden, diğeri başlıyordu anlatmaya.. Akşam yemeğine kadar nasıl vakit geçti hiiiiç anlamadım..

Yemek saatini haber veren zil çaldığında Efes “Hadi lan biz kaçak artık” diyerek Pan’ın koluna girdi.. Tuborg da bana dönüp “Bu haftasonu napcan la? Mehmet Abi’ye gidek mi?” diye sorarak kolunu omzuma attı ve tuvaletlerden o şekilde “yaşlı çiftler” gibi çıktık.. Taş bahçeye vardığımızda Tuborg “Hadi şimdi, buradan doğruca oyalanmadan yemekhanelerinize gidiyorsunuz.. Çekilebilirsiniz.” dedi başını iyice dikleştirerek.. Pan “Anaaaaa! Sikerim la ben bu piçi! Baksana bize alt sınıf muamelesi yapıyo yarraaam” diyerek Efes’i dürtüyordu.. Efes birden “Peki siz nasıl isterseniz canım abim” diyerek başıyla selam verdi.. Tuborg “Aferin oğluma aferin” çekerek saçlarını karıştırıyordu Efes’in.. Efes yavaşça gitmeye doğru yöneldi ve “Haaa unutmadan bu da bende kalmasın” diyerek elini cebinden çıkarıp o güne kadar gördüğüm en muhteşem şamarı gömdü Tuborg’a.. Kendimi öyle bir yere attım ki, “bu olaya yüzyıl geçse kopulur” diye bağırıp avaz avaz gülerek taşı toprağı yumrukluyordum.. Pan desen yan binanın kirişine yaslanmış kendinden geçiyordu.. Efes çaktığı muazzam şamardan sonra elli metre öteye kaçıp secdeye vara vara gülmeye başlamıştı.. Aramızda gülmeyen tek kişi Tuborg’tu; o da yuvalarından fırlayan gözlerini yerden toparlamakla meşgul olduğu için sanırım.

Bazen bazı “garip”likler nasıl da “normal” hissettiriyor insana kendini… Garipliklerimizi paylaşarak normal hissediyorduk; garip olan da, biz normal hissetmeye başladığımızda, o garipliklerin bir yere gitmemiş olmalarıydı.. Asıl gariplik, garip olduğunu düşündüğümüz şeyleri paylaşamamakmış.. “Bir çok dost + 16 güzel yıl” sonrasında, hayatın garipliğine getirebildiğim tek yorum buydu.. “Gariplik” diye bir şey yoktu; “gariplik” sandığımız tüm şeyler, “paylaşmadıklarımız”dı.. Paylaşabildiği her ne varsa; gayet “normal” geliyordu insana…

Paylaşabildiklerimiz kadar normaliz aslında.

Anıl Absolution

  • Previous Article Bölüm 162
  • Next Article Bölüm 165

Categories

  • General

Archive

  1. 2021 (181)
    1. September (41)
      • Bölüm 177 - Final
      • Bölüm 176
      • Bölüm 175
      • Bölüm 174
      • Bölüm 173
      • Bölüm 172
      • Bölüm 171
      • Bölüm 170
      • Bölüm 168 + 169
      • Bölüm 167
      • Bölüm 166
      • Bölüm 165
      • Bölüm 163
      • Bölüm 162
      • Bölüm 161
      • Bölüm 160
      • Bölüm 159
      • Bölüm 158
      • Bölüm 157
      • Bölüm 156
      • Bölüm 155
      • Bölüm 154
      • Bölüm 153
      • Bölüm 152
      • Bölüm 151
      • Bölüm 150
      • Bölüm 149.5
      • Bölüm 149
      • Bölüm 148
      • Bölüm 147
      • Bölüm 146
      • Bölüm 145
      • Bölüm 144
      • Bölüm 143
      • Bölüm 142
      • Bölüm 141
      • Bölüm 140
      • Bölüm 138
      • Bölüm 139
      • Bölüm 138
      • Bölüm 137
    2. April (140)

Chat

  • Toggle autoscroll
    16huso1616

    Bursa varmı

    22:08
    ATLAS

    var, buyur.

    16:36
    Demet_cd

    Merhaba

    01:20
    Demet_cd

    Arkadaslar mersın ve yakın cevresınde gıdebılecegım lgbt dostu mekan varmı

    01:23
    aksoytahir21

    Merhaba

    16:51
    Kimim

    Demet_cd Mersin'de Geyik bistro var LGBT+ değil ama geçen yaz çalışanlar arasında gay ve lezbiyenlerin olduğunu görmüştüm sonuçta dosturlar herhalde🤨

    00:02
    fidann

    merhaba arkdaşlar nasılsınız ben daha birşey bilmiyorum yardımcı olurssanız sevnrimn

    11:50
    Phoenixmmt

    Merhaba kimse varmı

    13:55
    ATLAS

    fidann neyi bilmek istiyorsun mesela?

    17:59
    okaber1

    heyy kimse var mı?

    00:18
    Azeland

    Merhabalar

    19:48
    Utgm12

    Arkdaş arıyorum

    13:19
    bskmbn1

    slmlar arkdaşlar

    23:52
    bskmbn1

    merhaba

    22:45
    Memoli12

    SELAMLAR

    00:18
    CD beliz

    İstanbul Avrupa yakası Şirinevler meydana yakin kendime kiralık ev bakıyorum bana ev arkada

    23:36
    CD beliz

    İstanbu Avrupa yakası Şirinevler meydana yakin kiralık ev bakıyorum ev arkadaşı olmak isteyen varmı

    23:37
    CD beliz

    🤔🤔

    17:38
    Selcuk Alpaslan

    Merhaba arkadaşlar

    10:57
    Selin Sezer

    İstanbul Anadolu yakasında lgbt li gay travesti CD yada bekar arkadaşlar yanına ev arkadaşı arayanlar .CD yim ve sorumluluk sahibi biriyim.

    O554 *** ** ** numaradan WhatsApp Messenger atabilirler.tuzla da uzun zamandır tek kaldığım inşaatı tamamlanmamış sitenin zorlu şartlarından bıktım.elektirik şantiye elektriği ve 15 bin kira veriyorum bir o kadar fazla da kışın elektrik faturası geliyor.

    15:15
    faysal

    İstanbul'50o evlerde evine ev arkadaşı arıyorum bayan temiszlige yarfim edecektir kira 12 bı. Yarı yarı 6 Bin düşüyor eyda ful temiz giriş.. Saruhan antakya.facedrn Ulaşın

    21:33
    mactepk

    Herkese Merhabalar

    17:36
    mactepk

    İskenderun var mı

    17:37
    Alex123

    Hello guys! I just want to ask whether a foreigner with no prescribtion can buy PrEP in a pharmacy in Istanbul? Thank you in advance!

    14:52
    Nikopol

    Hello Alex123, In Istanbul, PrEP typically requires a prescription, but some pharmacies might sell it without one. It's best to call a few pharmacies in advance to check. Good luck!

    14:54
    Alex123

    Thank you Nikopol !!Do you by any chance know a pharmacy that sell it without one?

    14:57
    Nikopol

    You're welcome, where are you in Istanbul?

    14:58
    Alex123

    I will be coming tomorrow and will be in Taksim

    14:59
    Nikopol

    There are pharmacies on Isitikal Street and Sıraselviler Street, you can ask them, you will probably find it. If not, you can get a prescription from a health centre.

    15:00
    Nikopol

    Which country do you come from? Alex123

    15:03
    Alex123

    Makedonya

    15:06
    Nikopol

    Welcome to Turkey! Although cities like Istanbul or Izmir are relatively LGBTI+ friendly, I would still advise caution. Avoid PDA in conservative areas, seek out queer-friendly areas.

    15:10
    Alex123

    Thank you for your advice! I've lived here for a few months and I'm not new to the city, but I'm thankful for your advice nevertheless!

    15:11
    Nikopol

    You're welcome, if you need any help I'm happy to help.

    15:12
    TrvCindyyy

    İstanbul’a yerleşmeyi düşünüyorum trv olarak çalışabileceğim beraber ev tutup hem ev arkadaşı hem yoldaş bir trans birey cd trv ev arkadaşı arıyorum 552 *******

    14:53
    obelisk

    Herkese merhaba

    15:24
    Michael Morone

    Merhaba Beylikdüzü tarafından olan arkadaşlar burda mı

    15:34
    Ayla3434

    Merhaba

    21:41
    diyar

    Merhaba gencler

    12:24
    diyar

    Aktif kaç kişi var

    12:24
    Kayserioo

    Kayseri den kim var

    08:00
    goncagul

    Acil ev arıyoruz trans kadın arkadaşımıza çalışıyor kirayı ödeyebilir instagramı @sivaslitgirl

    17:04
    asko77

    Merhaba

    19:24
    kadiryilmazdogu

    8o🥵🥵🥵🥵🥵🍆🍆🍆🍑🍑🥵🥵🥵🥵🥵🍒

    12:28
    Rzgr34

    Selam

    16:18
    Berat

    Slm İstanbul Pendik evim boş yeri olmuyan arkadaşlar bana ulaşsın

    22:51
    Berat

    Kimse yokmu

    22:20
    Sinisterkedi

    Şu form artık canlansin be

    22:35
    Ali0606

    Selam ankardan

    23:07
    okaner

    naber

    22:12
Firewall Sponsor
Cloudflare
Community Software Sponsor
Community Software Sponsor
Workspace Sponsor
Google

LGBTI News
  1. LGBTI
  2. LGBTI News
  3. Lesbian, Gay, Bisexual, Transgender & Intersex Forum Site
  4. Community Rules
  5. Privacy Policy
  6. Contact
Powered by WoltLab Suite™ 6.1.8