Tan Yuksel adlı kullanıcının mesajları

    Ver Elini İstanbul - 1962


    Attilâ İlhan’ın senaryosunu yazdığı, Aydın Arakon’un yönettiği 1962 yapımı Türk sinemasında, LGBTİ temaları, ilk kez 1962 yılından çekilen Ver Elini İstanbul ille görülüyor. Attilâ İlhan’ın senaryosunu yazdığı, Aydın Arakon’un yönettiği bu filmde, ilk defa iki kadının (Mualla Kavur ve Leyla Sayar) öpüşmesi yer alıyor.



    Eski bakanın yeğeni de listede; onlarca eşcinsel, Bulut Duman'dan şikâyetçi. Şarkıcı Bulut Duman hakkında 50’den fazla kişinin şikayetçi olduğu ortaya çıktı. Duman’ın eşcinsel arkadaşlık siteleri üzerinden tanıştığı kişileri dolandırdığı, şantaj yaptığı iddia ediliyor. Listede polis, doktor, mühendislerin yanı sıra eski bakanın yeğeni de var.


    Savcılık soruşturmaları ve mahkeme kararlarına göre Duman, şikâyetçilerin önemli bir kısmı ile, arkadaşlık siteleri aracılığı ile tanıştı. İddialara göre Duman kendisini, bazı kişilere tekstilci olarak tanıttı. Taraflar arasında önce duygusal yakınlık başladı. Başvurucuların önemli bir kısmı, tanıştıktan kısa süre sonra Duman ile birlikte olduklarını öne sürdü. Şikâyetçilerin bazıları ise, Duman’ın, annesi S. G. ile yaşadığı Küçükçekmece Halkalı’da bulunan lüks eve de gittiklerini anlattı. Bazı ifadelere göre ise, Duman tanıştığı kişilere, birlikte aynı eve çıkacaklarını belirterek ev eşyası da aldırdı. İfadelere göre, tanışmadan birkaç gün sonra Duman, söz konusu kişilerden para istemeye başladı. Duman, para aldığı kişilerin bir kısmına, aldığı parayı kısa süre sonra ödeyeceğini belirtti. Şikâyetçilerin bir kısmı ise Duman’ın kendilerinden, uygun fiyata ev veya otomobil almak için para aldığını iddia etti.


    İstanbul’un bir ilçe emniyet müdürlüğünde görevli bir polis memuru, faizi ile birlikte toplam zararının 80 bin TL olduğunu kaydetti.


    Mağdurlar arasında, eski bir bakanın yeğeni olduğu ifade edilen R. F. de bulunuyor. F. adına, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusuna göre, ikili 4 Mayıs 2014 günü internet ortamında tanıştı. İkili, kısa süre sonra F.’nin evinde birlikte oldu. Duman, bu görüşmeden bir gün sonra F.’nin evine geldi. Duman, F.’nin çıplak fotoğrafları ve ailesinin iletişim bilgilerinin elinde olduğunu söyledi. Suç duyurusuna göre Duman, elindeki fotoğrafları, F.’nin ailesiyle paylaşacağı tehdidi ile birçok kez para aldı. Suç duyurusuna göre, F., tehditlerden çekindiği için İstanbul dışında yaşayan ailesinden 5 bin lira alarak Duman’a verdi.


    Hürriyet’ten Dinçer Gökçe’ye konuşan Duman ise iddiaları reddediyor.


    Duman, özetle şunları söyledi:


    “Suçlamaların tamamı asılsız. Suç duyurusunda bulunan kişiler bir süre önce benden para talep etti. Bunlar bir birlerini tanıyan kişiler. Çoğu aynı iş yerinde çalışıyor veya aynı semte yaşıyor. Kimseye yönelik şantajda bulunmadım. Sözünü ettiğiniz sitelere de bir üyeliğim yok. Bir çok dosyadan takipsizlik aldım. Hukuki sürecin devam ettiği dosyalar da var. Ceza aldığım bir dosyada, istinaf savcısı karara itiraz etti. Kimseden para almam söz konusu değil. Çocuk gelişimcisiyim. Ben de, birçok kişi hakkında suç duyurusunda bulundum. Hakkımdaki iddialar çirkin”


    T24

    Gaga Bulut Gözaltına Alındı!, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medyada infiale yol açan Atatürk'e hakaret edilen videoyu çeken ve hakaret eden kişi ile çocukları cinsel içerikli taciz edip, videoyu çekip yayınlayan kişinin gözaltına alındığını duyurdu.


    Alınan bilgiye göre İzmir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri kendisini sosyal medya fenomeni olarak tanıtarak küçük yaştaki çocuklara para verme vaadiyle küçük yaştaki çocuklara genel ahlaka aykırı davranışlar bulundurduğu belirlenen kişiye yönelik çalışma başlattı.


    Sosyal medya hesabından paylaşımlar yapan kişinin B.A. (21) olduğunu tespit etti. Operasyon düzenleyen ekipler, zanlıyı ikametinde gözaltına aldı. Sosyal medya aracılığı ile müstehcenlik suçu işlediği gerekçesiyle işlem yapılan zanlı sağlık kontrolünden geçirildikten sonra İzmir Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.


    Milliyet

    İznews'te yer alan habere göre, Türkiye’de yasal altyapısı olmamasına rağmen eşcinsel iki erkek, tuttukları düğün salonunda formaliteden evlendi. Çifti, arkadaşları yalnız bırakmadı. Çift, dans pistine el el yürüdü ve çalan duygusal müzik eşliğinde dans etmeye başladı. Çiftin beyaz takım elbise giyerek uyum sağlaması ise dikkatlerden kaçmadı. Dans esnasında çiftin yakınları, ıslık ve alkışlarla çifte destekte bulundu. Video, sosyal medyada büyük ilgi gördü.



    CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçen, "Ankara Valiliği'nin Türkiye Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Trans ve İnterseks Birliği etkinliklerine yönelik yasağını kınıyoruz" açıklamasında bulundu.


    CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Ankara Valiliği'nin Türkiye Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Trans ve İnterseks Birliği'nin (LGBTİ) etkinliklerine yönelik yasağını kınadıklarını bildirdi. Gökçen, yaptığı yazılı açıklamada, LGBTİ'nin tüm sosyal etkinliklerinin "toplumsal hassasiyetler" gibi muğlak nedenlerle, hukuka aykırı olarak yasaklandığı değerlendirmesinde bulundu.


    Her geçen gün toplumdan dışlanan, eğitim, çalışma, sağlık hatta yaşama hakkından bile mahrum bırakılan LGBTİ'lerin ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu öne süren Gökçen, LGBTİ'lerin her geçen gün medya ve siyasetçiler tarafından nefret söylemine maruz kaldıklarını iddia etti. Gökçen, "Ankara Valiliği'nin LGBTİ etkinliklerine yönelik yasağını kınıyoruz. Valiliğin yasağı nefret suçlarına zemin hazırlıyor. Etkinliklerini yasaklasanız da, kabul etseniz de, etmeseniz de, LGBTİ'ler vardır." ifadesini kullandı.


    Anadolu Ajansı

    Romanya'da eşcinsel evlilikleri önlemeye yönelik referandum başarısızlıkla sonuçlandı. Geçerli olabilmesi için en az %'de 30 katılım gerektiren referanduma katılımın % 20'lerde kaldığı bildirildi.


    Romanya’da aile yapısını yeniden tanımlayan ve eşcinsel evliliğin önüne geçecek olan yasa teklifiyle ilgili referandum önceki gün başlamıştı.


    19 milyon nüfuslu ülkede 6 Eylül Cumartesi günü başlayan ve iki gün süren referandum, ailenin erkek ve kadın arasında kurulacağını tanımlayan yeni anayasa tasarısını kabul ederek eşcinsel evliliğin önünü kapatmayı hedefliyordu. Hükümet, Katolik Kilisesi ve Evangelist gruplar tasarıya en çok desteği veren taraflar oldu. Senato’da bir yılı aşkın süredir bekletilen anayasa değişikliği teklifi geçen sene meclisin alt kanadı tarafından onaylanmış, Eylül ayı başında da meclis tarafından 13’e karşı 107 oyla kabul edilmişti.


    2016 yılında Aile Koalisyonu (Coalitia pentru Familie) adlı 30 sivil toplum örgütünün oluşturduğu organizasyon, 3 milyonu aşkın imza toplayarak anayasa değişikliği isteğini meclise sunmuştu.


    Accept, MozaiQ ve TRANSform gibi LGBTİ haklarını savunan sivil toplum örgütleriyse tartışmalı referandumun iptali için vatandaşları haftalardır süren gösterilerle boykot etmeye çağırdı. Birçok vatandaşlar yasanın değişmesi halinde toplumdaki nefret suçlarının ve eşcinselliğe dayalı mahalle baskısının artacağından endişe ediyor. referanduma karşı topluluklar hükümetin popülist ve aşırı milliyetçi bir politika izlediğini, ülkedeki azınlıkların haklarını da yeterince savunmadığını düşünüyor.


    The Washington Post 

    İsviçre parlamentosunun alt kanadı Ulusal Konseyi’nin ayrımcılıkla mücadele kapsamında homofobik ve transfobik eylemlerin 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasına ilişkin düzenleme teklifini onayladığı belirtildi.


    Le Temps gazetesinin aktardığı habere göre, İsviçre Ulusal Konseyi, sosyalist politikacı Mathias Reynard'ın girişimiyle başlatılan cinsel yönelimlere yönelik ayrımcılığın yasaklanması teklifini onayladı. Teklife 118 vekil ‘evet' oyu verirken, 60'ı karşı çıktı, 5'i de çekimser oy kullandı. Düzenleme doğrultusunda, LGBTİ bireylere yönelik ayrımcı eylemlerde bulunanların 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecek. Düzenleme aralık ayında da parlamentonun üst kanadı tarafından incelenecek.


    Teklifin mimarı Mathias Reynard Twitter'dan konuyla ilgili yaptığı açıklamada "Zafer! 118'e karşı 60 ret oyu, 5 çekimser oy verildi. Ulusal Konsey homofobi ve transfobiye karşı girişimimi onayladı. Yaşasın insan haklarının zaferi! Nihai karar Kantonlar Konseyi tarafından aralıkta alınacak" ifadesini kullandı. Reynard bir başka mesajında da "Homofobi bir görüş değil, bir suçtur. Her 5 homoseksüelden biri kendini öldürmeye çalıştı, bunların yarısından fazlası 20 yaşın altındaydı"ifadelerini kullandı.


    Sputnik

    Almanya’da eşcinsel çiftlerin evlenmesine izin veren yasanın yürürlüğe girmesinin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. Şimdiye kadar 7 binden fazla çift evlendi.


    Almanya'da 1 Ekim 2017 tarihinde eşcinsel çiftlerin evlenmesine izin veren yasa yürürlüğe girdi. Evanjelik Basın Servisi'nin (epd) resmi makamlardan aldığı bilgilere göre şimdiye kadar Almanya'da evlenen eşcinsel çiftlerin sayısı 7 bini geçti. Başkent Berlin'in Tempelhof-Schöneberg, Friedrichshain-Kreuzberg ve Charlottenburg-Wilmersdorf ilçelerinde 1100'den fazla evlilik kayıt altına alındı. Berlin eşcinsel çiftlerin yaptığı evlilikler bakımından birinci sırada.


    Köln'de 1056, Hamburg'da 900, Münih'te 830 eşcinsel evlilik kayıtlara geçti. Almanya'daki kentler arasında en düşük sayı ise 29 ile Schwerin'de kaydedildi. Araştırmada tüm eyaletlerin başkentleri ile Leipzig, Nürnberg, Freiburg, Braunschweig gibi bazı seçilmiş büyük kentlerde yapıldı.

    Almanya'da eşcinsel çiftler daha önce resmi olarak kendilerine evli çiftlerle birçok alanda aynı hakları tanıyan "hayat ortaklığı” statüsünü elde edebiliyorlardı. Almanya'da 1 Ekim tarihinde "herkes için evlilik” yasası yürürlüğe girdi. Yasanın yürürlüğe girmesinden hemen sonra birçok eşcinsel çift evlendi.


    Berlin'de evlenen her dört çiftten biri eşcinsel


    Araştırmaya göre çoğunlukla zaten "hayat ortaklığı” statüsünde bulunan çiftlerin evlendiği görülüyor. Evliliklerin üçte ikisinde bu durumun geçerli olduğu belirtiliyor. Toplamda lezbiyen çiftlerle gay çiftlerin hemen hemen eşit dağıldığı kaydedilirken, bölgesel olarak bu durum farklılık gösteriyor. Berlin ve Hamburg'da gay çiftlerin yaptıkları evlilikler, Dresden ve Bremen'de ise lezbiyen çiftlerin yaptığı evlilikler daha yüksek olarak kaydedildi.


    Eşcinsel evlilikler yapılan evliliklerin toplamı içinde de önemli bir paya sahip. Berlin'de her dört evlilikten birinin bir eşcinsel çift tarafından yapıldığı kaydediliyor. Bavyera'nın beş büyük kentinde ise her dokuz evlilikten biri eşcinsel çiftler tarafından yapıldı. Eşcinsel çiftler tarafından evlat edinilen çocuklarla ilgili olaraksa ilgili resmi makamlar henüz kesin bir sayı veremiyor.


    22.09.2018

    Deutsche Welle Türkçe

    7'den 70'e, genci yaşlısı, aşığı dertlisi hemen hemen her kesime hitap eden eserleriyle, pikapların, müzik çalarların, hatta akıllı telefonların hoparlörlerinde sesinin tüm duruluguyla güzel tınılara imkan tanıyan Zeki Müren, bugün ölümünün 20. yılında anılıyor.

    06 Aralık 1931 tarihinde Bursa'da dünyaya gelen Zeki Müren, doğduğu şehirde başladığı orta öğrenimini İstanbul Boğaziçi Lisesi'nde noktaladı. İstanbul'da eğitim hayatına devam ederek Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde Yüksek Süsleme Bölümü Sabih Gözen atolyesinden mezun olan Müren, desen çalışmalarını öğrencilik yılları itibariyle pek çok kez sergilemiştir.


    Zeki Müren, tamburi İzzet Gerçeker'den aldığı solfej ve usul dersleriyle hayatına çok farklı bir yön verecek o adımı atmıştır. O artık öğrendiği bilgilerle Türk Sanat Müziği'nin en değerli sesi olma yolculuğuna çıkmıştır. 1949 yılında, henüz 18 yaşındayken gönül verdiği musiki dersleri, Boğaziçi Lisesi yıllarında sanata gönül vermiş Agopos Efendi ile udi kirkor eğitimi ile devam etmiştir. Bu eğitimlerin bir sonraki ayağı ise fasıl musikisinin piri Şerif İçli ile devam etmiştir. Bu eğitimler Müren'in repertuvarına birçok eser kazanmıştır.


    İstanbul Radyosu ve İlk Konser


    1950 yılında İstanbul Radyosu'nun açmış olduğu sınava giren Zeki Müren, radyonun canlı yayınlarından birisine katılmış ve orada ilk konserini vermiştir. Bu konser geniş kitleler tarafından beğenilince, radyo programlarındaki bu konserler 15 yıl boyunca sürmüştür.


    İstanbul Radyosu konserlerinin ardından kendisini plak çıkarma çalışmalarına adayan Müren, 600 civarında plak, kaset doldurmuştur. Plakta yer alan ilk şarkısı ise Şükrü Tunar'ın eseri olan "Bir Muhabbet Kuşu"dur. 1955'te çıkarmış olduğu "Manolyam" isimli eseriyle Türkiye'de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü'nü kazanmıştır. Zeki Müren Türkiye'nin en çok konser veren ses sanatçısı olmuştur.


    İki Yüz Civarında Eser Besteledi


    Bir yılda yüz civarı konser verdiği dönemler olan Müren, iki yüz civarında eser bestelemiştir.

    On yedi yaşındayken bestelediği "Zehretme hayatı bana cânânım" mısrasıyla başlayan acemkürdi şarkı bestelediği ilk şarkıdır. "Şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu" (suzinâk), "Manolyam" (kürdilihicazkâr), "Bir demet yasemen" (nihavend), "Gözlerinin içine başka hayal girmesin" (nihavend) güfteli şarkıları sık sık okunan, en sevilen şarkılarıdır.


    Zeki Müren 1954'te Beklenen Şarkı adlı filmde sinema oyunculuğuna başladı. Büyük bir ticari başarı kazanan bu filmden sonra şarkılarının çoğunu kendisinin bestelediği on sekiz filmde daha oynadı. 1955'te de Arena Tiyatrosu'nca sahneye koyulan Çay ve Sempati adlı oyunda da baş roldeki oyuncuydu. Ayrıca 'Bıldırcın Yağmuru' isimli bir şiir kitabı da vardır.



    Rahatsızlığı Yüzünden Musikiden Uzaklaştı


    Zeki Müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı yüzünden 1980'den sonra sahne hayatından ve musikiden uzaklaştı. Bodrum'daki evine kapandı, münzevi bir hayat yaşadı.


    24 Eylül 1996 Çarşamba günü, TRT İzmir Televizyonu'nda kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Müren'in mezarı, doğum yeri olan Bursa'da, Emir Sultan Mezarlığındadır.


    Zeki Müren'in Albümleri

    Senede Bir Gün (1970)
    Pırlanta 1 (1973)
    Pırlanta 2 (1973)
    Pırlanta 3 (1973)
    Pırlanta 4 (1973)
    Hatıra (1973)
    Anılarım (1974)
    Mücevher (1975)
    Güneşin Oğlu (1976)
    Nazar Boncuğu (1977)
    Sükse (1978)
    Kahır Mektubu (1981)
    Eskimeyen Dost (1982)
    Hayat Öpücüğü (1984)
    Masal (1985)
    Helal Olsun(1986)
    Aşk Kurbanı (1987)
    Gözlerin Doğuyor Gecelerime (1988)
    Ayrıldık İşte (1989)
    Karanlıklar Güneşi (1989)
    Zirvedeki Şarkılar (1989)
    Dilek Çeşmesi (1989)
    Bir Tatlı Tebessüm (1990)
    Doruktaki Nağmeler (1991)
    Sorma (1992)

    Habertürk

    Yarın daha güzel olacak, yeter ki umudunu ve yaşama sevincin eksilmesin

    Cinsiyet geçiş sürecini ve yaşadığın zorlukları paylaşırsan daha sonra aynı süreci yaşayacak arkadaşlara yardımı dokunur

    Almanya’da eşcinsel çiftlerin evlenmesine izin veren yasanın yürürlüğe girmesinin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. Şimdiye kadar 7 binden fazla çift evlendi.


    Almanya'da 1 Ekim 2017 tarihinde eşcinsel çiftlerin evlenmesine izin veren yasa yürürlüğe girdi. Evanjelik Basın Servisi'nin (epd) resmi makamlardan aldığı bilgilere göre şimdiye kadar Almanya'da evlenen eşcinsel çiftlerin sayısı 7 bini geçti. Başkent Berlin'in Tempelhof-Schöneberg, Friedrichshain-Kreuzberg ve Charlottenburg-Wilmersdorf ilçelerinde 1100'den fazla evlilik kayıt altına alındı. Berlin eşcinsel çiftlerin yaptığı evlilikler bakımından birinci sırada.


    Köln'de 1056, Hamburg'da 900, Münih'te 830 eşcinsel evlilik kayıtlara geçti. Almanya'daki kentler arasında en düşük sayı ise 29 ile Schwerin'de kaydedildi. Araştırmada tüm eyaletlerin başkentleri ile Leipzig, Nürnberg, Freiburg, Braunschweig gibi bazı seçilmiş büyük kentlerde yapıldı.

    Almanya'da eşcinsel çiftler daha önce resmi olarak kendilerine evli çiftlerle aynı hakları tanıyan "hayat ortaklığı” statüsünü elde edebiliyorlardı. Almanya'da 1 Ekim tarihinde "herkes için evlilik” yasası yürürlüğe girdi. Yasanın yürürlüğe girmesinden hemen sonra birçok eşcinsel çift evlendi.


    Berlin'de evlenen her dört çiftten biri eşcinsel


    Araştırmaya göre çoğunlukla zaten "hayat ortaklığı” statüsünde bulunan çiftlerin evlendiği görülüyor. Evliliklerin üçte ikisinde bu durumun geçerli olduğu belirtiliyor. Toplamda lezbiyen çiftlerle gay çiftlerin hemen hemen eşit dağıldığı kaydedilirken, bölgesel olarak bu durum farklılık gösteriyor. Berlin ve Hamburg'da gay çiftlerin yaptıkları evlilikler, Dresden ve Bremen'de ise lezbiyen çiftlerin yaptığı evlilikler daha yüksek olarak kaydedildi.


    Eşcinsel evlilikler yapılan evliliklerin toplamı içinde de önemli bir paya sahip. Berlin'de her dört evlilikten birinin bir eşcinsel çift tarafından yapıldığı kaydediliyor. Bavyera'nın beş büyük kentinde ise her dokuz evlilikten biri eşcinsel çiftler tarafından yapıldı. Eşcinsel çiftler tarafından evlat edinilen çocuklarla ilgili olaraksa ilgili resmi makamlar henüz kesin bir sayı veremiyor.


    epd / EC, BÜ


    ©Deutsche Welle Türkçe

    Hollanda'da erkek arkadaşıyla beraber yaşayan, eşcinsel kimliğini gizlemeyen Türk YouTuber Deniz Andrews, samimi açıklamalar yaptığı videolarla dikkat çekiyor.


    Videolarının başlangıcındaki "Herkese merhabalar, kanalıma hoşgeldiniz" el hareketiyle marka haline gelen Deniz Andrews, YouTube hesabında eğlenceli, samimi ve zaman zaman kendini üzen anılarını izleyicilerle paylaşıyor.


    Eğlenceli bir anlatım dili olan Deniz Andrews, homofobik olduğunu söyleyenlerin bile ilgisini çekiyor ve eşcinselliğe olan yargıları bir anlamda kırmayı başarıyor.




    Eşcinsel olduğunu ailesi ile paylaştığında karşılaştığı olumsuzlukları, erkek arkadaşıyla tanışma hikayesindeki doğallığı, erkek bakımı için verdiği tüyolar ve dövmeleriyle ilgili yöneltilen soruları hiç sıkılmadan büyük bir heyecanla YouTube'da yayınlıyor.


    43 binden fazla abonesi olan Deniz Andrews'in videolarının altına ne yazık ki zaman zaman homofobik ve aşağılayıcı yorumlar da yapılıyor.

    Bu tip yorumlar için de bir video çeken Deniz Andrews, bu yorumlara son derece saygılı, fakat bir o kadar da komik bir dille yanıt veriyor.


    Videolarını izlerken sanki aynı masada oturduğumuz bir arkadaşımızı dinliyormuşuz sıcaklığı yaratan Deniz Andrews'ün Instagram hesabı da var.



    Eşcinsel kimliği ile barışık olan Deniz Andrews her ne kadar Türkiye'de yaşamıyor olsa da, videolarında günümüz şartlarında eşcinsel bir Türk için oldukça cesur açıklamalar ve itiraflarda bulunuyor.


    Mehmet Can Kömürcü - Milliyet

    İnsani bir durum olduğu için bakardım

    bir kadına kadın olmasaydınız kadınlara olumlu bakar mıydınız gibi saçma bir soru olmuş