Toplumsal Cinsiyet Kalıplarına dair...

    İsimler...

    Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma, Alex, Elizabeth...

    Öncelikle ben filolog değilim! Burada sadece aklıma gelen birkaç şeyi tartışmaya açmak istiyorum o kadar.

    Diğer toplumlar hakkında hiçbir fikrim yok ama Türkiye'de genelde isimler ya eski kullanılmayan türkçe sıfatlar oluyor (yağız, yavuz) ya da başka dillerden giren kelimeler oluyor. En çokta islami etki altında kaldığımız için Arapça'dan. Keza açılış cümlemdeki isimlerden bazıları da Arapça.

    Genelde de güçlü ve dayanıklı nesneleri çağrıştıran sıfatlar erkeklere, kırılgan ama göze hoş gelen nesneleri çağrıştıran isimler de kadınlara verilmiş. Bu zamanla oturmuş bir alışkanlıktan mı ibaret?

    Davranışlar...

    Çoğu arkadaş bu forumda kendini tanıtırken işte küçüklüğümden beri makyaj yapmayı severim... gibi şeyler söylüyor. Diyelim X ülkesinde de adet bu ya kadınlar hiç makyaj yapmazken erkekler süslenip püsleniyor olsaydı bu arkadaşlar tam tersi hissiyatlara mı sahip olacaktı?

    Yani neden biz kendimizi bulmaya çalışırken toplumun eğilimlerini referans alıyoruz? Bir kişiyi kadın ya da erkek yapan giydikleri, yüzüne sürdüğü, saçının uzunluğu mudur?

    Gökyüzünde uçmalıyız.

    İnsanlar bir arada yaşamak için çeşitli kurallar, inançlar ortaya koymaya başlamışlar, bu kurallar ve inançlar da zamanla böyle bir hal alarak devam etmiş, insanlar da bu kurallara göre kendilerini bir şekle sokmaya çalışıyorlar, bence durum bundan ibaret.

    Elbette topluma ayak uyduruyoruz sonuçta insan sürü halinde yaşayan bir canlı. Demek istediğim daha çok burada insanlar kendilerini tanıtırken kendi varlılarını bu toplum kurallarına göre şekillendirip ortaya atmaları.

    Gökyüzünde uçmalıyız.

    Aidiyet...

    Çok güçlü ve olmazsa olmaz bir duygudur, güçlüdür. Kırılırsa, birey kendini soyutlanmış, terkedilmiş, evsiz barksız, yurtsuz yuvasız hisseder. Toplumları bir araya getiren, bir arada tutan, bir arada tutacak olan duygu durumunun özeti aidiyettir.

    Ait olduğumuz toplumun örf adetleri, gelenek görenekleri ve kültürü de bu aidiyetin içinde yer alır. Toplumlar kendi kültürlerini oluştururken konu komşudan da yani başka uluslardan da etkilenirler.

    En başta bazı isimler saydın ve Arapça dedin. Mümkündür. Aişe, Fatıma lar bize ayşe fatma olarak yerleşmişler. özünde aynı gibi görünse de toplum üzerinde oynama yaparak kendine yontabilir :) Ayrıca bebekler şirindir. Aile bebeğine isim verirken inancından, statüsünden etkilenerek uygun bişey bulur.

    Topluma ayak uydurmak zorunda mıyız ? Evet. Aidiyetin tescilidir bir nevi ... Adını sorduğun da size Alex diyor ise aidiyet dışı olduğunu da hemen anlarsınız.

    Süslenip püslenmeye geleyim.

    Tarihseldir. Her toplum kendi örfünü kendi tarihi içinde yaz boz tahtasına çevirebilir. Topuklu ayakkabı ve tayt, at binicileri için değil miydi ? Avrupa da tüm soylular fırfırlı elbiseler giyer ve peruk takarlardı. Kıvır kıvır :) Sultan Selim tablolarında küpesine dikkat edin. Tarihseldir gördüğünüz gibi...

    Giysilerin cinsiyeti yoktur ve olmamalıdır derseniz bu belki evrensel bir görüş olabilir. Gerçekliği bu tarihten sonrasında yaşanacaktır. Belki herkes Dalton kardeşler gibi tek tip giyinir, kimbilir :)

    Diğer soru ( Kitap yazılır çok soru var ) :)

    Bir insanı kadın ya da erkek yapan şey en önce dengesidir. Ben kadınım diyen cisgender birey bunu bedeninde hissettiği kadar ruhunda da yaşatır. Trans gender bireyde bunun aynıdır. Tek farkla; Disfori yaşıyor ise beden uyumlaması için çalışır. Konu ying yang-a kadar uzar.

    Kılık kıyafet gösterge-midir ? Bu çağda bu saniye de bu anda evet göstergedir. Tarihin akışında neler olur bilinmez. Zaten insan en büyük bilinmeyendir. Arapça yazayım, muamma ...

    Sırrı bu aklın bilinmez akıl ile diyerek bağlayayım.

    Bakalım zaman nelere gebe ...

Participate now!

Don’t have an account yet? Register yourself now and be a part of our community!

Register Yourself Login