Posts by Arya Stark

    Saç dökülmesi elbette yavaşlar diye düşünüyorum. Ama saç dökülmesinin başka sebepleri de olabilir. Gene en doğru bilgiyi doktor verecektir. Onun haricinde genel olarak arada bir saçları uçlardan makasla (jiletle asla kestirme) kesmek şampuan değişikliği vb. Çözümlere de bakmanı tavsiye ederim.

    Sorduğunuz soruların hepsinin cevabı bu forumda mevcut. Daha önce çok ayrıntılı olarak gerek ben gerek diğer arkadaşlar süreç hakkında yazılar yazdı.


    Yani bir kadın olarak tıbbi bir rahatsızlığın varsa tabiki doktora görünüp tedavisi neyse o şekilde tedavi olman faydalı olacaktır.


    Yani bir insan maskülen veya efemine bir karakterde olabilir bunlar çok farklı şeyler. Daha önce bunları tartıştık burada. (Cinsel yönelim de farklı bir konu bu arada)


    Ama yani işte “cinsiyetimi değiştireceğim” şeklindeki bir ifade bana çok doğru gelmiyor bunu da buradan belirtmem gerek. Oldukça da ürpertici ve doğru bulmuyorum. Bir insan durduk yere cinsiyet değiştirir mi?


    Bir insanın kendi kendine öyle karar vereceği tercihlerde bulunabileceği bir konu olarak yansıtılmasını kendi adıma yanlış buluyorum.


    Siz erkekseniz tıbbi olarak biyolojik olarak problem yaşamıyorsanız? Sırf fantezi olarak cinsiyet değiştirme gibi saçma sapan düşüncelere kendinizi kaptırmayın. Bunu “kendimi hep kız olarak hayal ettim”demenizden anlayabiliyorum. Bende kendimi uzaylı olarak hayal ediyorum mesela hayaller güzeldir ama kendinizi hayallere fazla kaptırmayın.


    Çok geç olmadan bir psikiyatr ile görüşüp doktora da gerçekten hissettiklerimizi ve düşüncelerinizi anlatın buradan insanlardan fikir alıp ısmarlama bilgiler ile yalnızca kendinizi kandırır kendi hayatınızı mahvedersiniz.

    Medeni bir insan zaten bu şekilde davranmamalı. Komşularla iyi ilişkilerin yanında en önemlisi seviyeli ve karşılıklı saygının korunduğu bir ilişki kurmak en sağlıklısı. Fazla samimi olmakta çoğu durumda karşı tarafın sizin iyi niyetinizi suistimal ettiği bu gibi durumlara sebebiyet verebiliyor.

    Siz baştan özür dileyip alttan aldığınız için kendilerine böyle bir hak görmüşler belli ki. Zaten ortada özür dilenecek bir durum da yok. Sizi ilgilendirmez benim misafirim demeniz daha uygun. Kuzenim diye açıklama yapmanıza da gerek yok. Hukuki olarak da böyle bir şey mümkün değil. İçiniz rahat olsun. İnsanlara fazla yüz vermeyin muhattap olmayın. Bir probleminiz varsa muhattabınız ben değilim hukuki kanallardan çözün diyip kapatın kapınızı. Ev sahibinize de durumu açıklayın ki ilerde bu komşular durumu tek taraflı kendi açılarından anlatmaya kalkmasın.


    Boşuna dememişler ev alma komşu al diye

    Yani aslında kısaca şöyle söyleyebiliriz. Bir tedavi kişiye faydalı olmak zorunda bunun mesleki karşılığı literatürde nasıl geçiyor bilmiyorum fakat bir doktorun bir insanı bilerek kısır bırakması, sağlıklı bir uzvu kesmesi tamamen yasak ve suçtur.


    Ek bilgi olarak; Cinsiyet değiştirme ameliyatları kişiler mevcut durumunda sağlıksız olduğu kabul edilmiş ve tedavi amaçlı yapılmaktadır. Bir keyifiyet söz konusu değildir. Bu durumun tespiti için de kişinin beyanı yeterli değildir. Yetkin bir sağlık kuruluşunun bu yönde görüş bildirir raporu gerekir. Türkiyede ekstra olarak mahkeme kararı da gerekir.

    Kendine fazla yüklenme. Böyle zamanlarda insan kendini yorgun ve çaresiz hissedebiliyor. Bir uzmandan yardım almanız çok iyi. Bu sürecin de gerçekten zorlayıcı olduğunu neler hissettiğini tahmin edebiliyorum. Geleceğe dair belirsizlikler yaşıyorsun. Bunların üstesinden gelmek zor.


    Ama kendini asla yalnız hissetme çünkü yalnız değilsin. Senin gibi binlerce insan var bu insanlarla bu süreci atlatacaksın. Seni seven insanlar var. Konuşmak dertleşmek istersen benimle konuşabilirsin.


    Süreç ile ilgili bilgiler daha önce bu forumda defalarca yazıldı. İhtiyacın olan her bilgiyi bulabilirsin.


    Aileni de dert etme inan onlar için de kolay değil. Bu süreç boyunca kırıcı ithamlarla da karşılaşacaksın aldırış etme. Ailene yüz çevirme. Eğitim durumunu bilmiyorum ama eğitimine özen göster. Mesleğin ve işin olması çok önemli.


    Kendini yalnız hissetme sakın.

    Şöyle kulaktan dolma bilgilere çok inanmayalım bence.


    Ben 2013 yılında hormon tedavisine başladım 2015 yılında da ameliyatımı oldum. ameliyat öncesi herhangi bir cinsel dürtü hissetmiyordum doğal olarak. Ameliyat olduktan sonra bu durum düzeldi. Hem cinsel olarak zevk duyuyorum hemde boşalabiliyorum hemde masturbasyon yapabiliyorum artık. Yani cinsel sağlığım düzeldi ameliyat olduktan sonra. Tabi bir kişi ameliyat olmadan bunları yapıyorsa bilemiyorum o konu tıp doktorlarının uzmanlık alanı.


    Ayrıca masturbasyon yapınca ve boşalınca doğal olarak bir sıvı çıkışı da oluyor (yeterince iğrençleştik mi?) hani merak eden olursa diye söyledim.


    Tabi benim ameliyatım daha farklı olabilir sizin durumunuzla bilemiyorum o kadarını.


    Ayrıca etek giymekten hoşlanmıyorum makyaj yapmayı da pek sevmem. kadın olmayı şöyle şeyler ile bağdaştırmak da saçma bence...

    İnsanlık tarihi boyunca bilgiye en kolay ulaşan nesil biziz. Çok değil bundan 10 yıl öncesine kıyasla bile bilgiye ulaşmak binlerce kat kolaylaştı ve UCUZLAŞTI fakat buna rağmen cehalet bu oranda azalamadı maalesef. Günümüzde dinlere inanan insanları bir noktaya kadar anlayabiliyorum. Maneviyat çok güçlü bir dürtüdür ama en azından işinize gelmeyen kısımları eğip bükerek uyarlamaya kendinizi mecbur hissetmeyin. Din üzerinde teoriler üretilecek, güncellenebilecek bir şey değil. Tamamen dogmatiktir. Ne yazarsa odur. Genel kabul gören düşünce neyse odur. Bu böyledir. Genel kabul gören düşünceye göre de çoğu dinde LGBTİ ye yer yoktur. Bunu istediğiniz kadar o dinin ileri gelenlerine sorabilirsiniz. Ha diyorsanız ben inanıyorum günahını da kabul ediyorum. ona bir şey diyemeyiz. Herkesin düşüncesi inancı kendinedir sonuçta.

    Süper zengin bir ailenin çocuğu ve manken gibi yakışıklı veya çok aşırı güzel heteroseksüel erkek veya kadın fark etmez ama biyolojik cinsiyeti ile uyumlu standart sıradan parası bol çok zeki ama hayatı fazla zorlamayan, herkesin hayran olduğu, hiçbir şeyi kafasına takmayan umursamaz, bencil, güçlü, aşırı güçlü, atletik yapılı, ne yerse yesin kilo almayan aşırı sağlıklı, hiçbir genetik veya kalıtımsal hastalığı olmayan, gözlük kullanmayan, sesi çok güzel olan, piyano çalabilen, heykel yontabilen, çok hızlı koşabilen, everestin tepesine oksijen tüpü olmadan çıkabilecek kadar sağlam bir vücut, boyu 172,3 cm uzunluğunda, ne kadar sigara içersem içeyim ciğerlerim yeni doğmuş bir bebek gibi kalacak son teknolji ciğer v2.0 entegre edilmiş vücut, yumruk atınca muhammet ali bile solda sıfır kalacak bilek kuvveti olan, 120 yaşında 30 unda gösterecek şekilde genetiği değiştirilmiş hiç grip olmayan. Dünyada var olan tüm hastalıklara karşı bağışıklığı olan süper insan olmayı istiyorum. Birde sorgulamadan inanan bir tipde olmalıyım. Çok aşırı zengin olmak istediğimi söylemiş miydim?


    Başvuruyu nereye yapıyoruz gençler :/

    Evet geçerli olur tabiki oradaki rapor ancak yine de dava açmanız gerekir. Bu şekildeki süreç nasıl işler emin değilim o nedenle dosyayı bir avukata verirseniz sizin yerinize takip edebilir.


    Ameliyat SGK tarafından maalesef karşılanmıyor. Üstelik bu ameliyatlar Türkiye’de çok yapılmadığı için bu ameliyatlarda tecrübeli doktor fazla yok ve burada ameliyat olanlar genelde sonuçtan memnun olmuyor. çok tavsiye edemiyorum bu nedenle.


    Tayland’a gitmenizi önerebilirim. Hem dava falan uğraşmaya gerek yok direkt psikiyatri raporunu götürmeniz yeterli oluyor.

    Bence uzman bir psikolog görüşü almanızda fayda var. Siz bir şekilde belkide geçmişte yaşadığınız olumsuz deneyimlerden ötürü erkeklere karşı negatif bir duygu geliştirmişsiniz. Bu karmaşık duygularda sizi “keşke kadın olsam” düşüncesine sürüklemiş gibi görünüyor. Öyle ki çocuğunuzun erkek olması ihtimali bile sizde tedirginlik yaratıyor.


    Ayrıca The King of Sodom un bahsettiği cinsel uyarılma cinsi münasebet anlamında değil his ile ilgili.


    Kanımca mini etekli kızlara baktığınızda da aynı şekilde etkilenmeniz normal. Siz ekstra olarak erkek cinsiyetine karşı beslediğiniz negatif duygular sebebi ile kafanız karışmış sadece.


    Dediğim gibi bence bir psikolog ile görüşebilirsiniz. Daha doğru ve uygun şekilde yaklaşacaktır.


    Bizler sadece amatörce fikrimizi söyleyebiliriz.

    Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı her zaman tedbirli davranmak gerekir. Sadece bahsi geçen hastalıklardan öte yüzlerce bu yolla bulaşan bulaşıcı hastalık mevcut. O nedenle korunma çok önemli o bile bir yere kadar koruyucu. O nedenle partnerinizi seçerken dikkatli olmalısınız.

    Lise zamanlarında LGBTİ camiasından arkadaşlarla takıldığımız bir park vardı. Genelde travestiler vs de takılırdı akşamları. bizde onlarla beraber takılırdık sohbet ederdik tabii orada çok dönerdi bu lubunca jargonu bana nedense hep itici, varoş gelmiştir. Sonradan tabi biz koptuk o arkadaşlarla herkes bir yere gitti. Şuan çevremde LGBTİ camiasından pek kimse de kalmadı. Konuşulduğunu vs uzun zamandır görmedim. Ortamlarda hala konuşuluyordur belki ama bilmiyorum.

    Vajina ameliyatı açık yara gibi olmuyor. Ayrıca zevk alamamak diye bir şey yok çok güzel şekilde zevk alınıyor ve boşalabiliyorsunuz da ve hissiyatta bir azalma da olmuyor. Ayrıca dediğiniz şeyi ilk zamanlarda her gün 10-15 dk yapmak yeterli. Sonradan ona da gerek yok ayda yılda bir de yapsanız olur. Eğer partneriniz olursa ona da gerek kalmaz.

    Bu tamamen sistemin yozlaşmasının bir sonucu ancak şunu tartışabiliriz. Bir suçtan dolayı verilen ceza herkese aynı etkiyi gösterir mi? Kesinlikle hayır. Kimisine çok ağır gelen ceza kimisi için o kadar zor değildir. Hapishanede bile güçlü birinin yaşayacağı zorluklar güçsüz birinin yaşadığından çok farklı. Bu durumda zaten suç aynı bile olsa suçlu farklı olacağı için ceza da farklılık olması normaldir.


    Ama sizin kast ettiğinizin bu olmadığını biliyorum. Siz yozlaşmadan bahsediyorsunuz bu çok daha başka bir mesele. Bir kurum yozlaşmışsa zaten tartışacak bir şey de kalmamış demektir.

    Adalet; toplumun her bir ferdinin bir diğerine olan sorumluluğunun farkında olmasıdır. Adil olmak için eşitlik gözetilmez, adil olmak için toplumun zaman içinde oluşturduğu kanunlar başta olmak üzere bireylerin durumu gözetilir. Tüm bu kanunlar ise her zaman üzerinde tartışılabilmelidir.


    Adaletin yerine getirilmesi; toplumun içinde bulunduğu zamana göre doğru olduğuna hükmettiği kararları vermesidir. Ancak takdir edersiniz ki her karar bireyin tüm haklarını gözetmez. Adaletin de böyle bir gayesi yoktur. Şu halde toplumda bireyi önemsiyorsak sadece adil olmayı değil, aynı zamanda ne kadar çok insanı memnun ettiğinizin de önemi büyüktür.


    Doğru kanun diye bir şey yoktur. 200 yıl önce eşcinselleri ölüme mahkum eden mahkemeler de adaleti sağlıyordu. ( yazının alt kısmında açıklama yapıldı) Bugün eşcinsellere nefret suçu işleyenleri cezalandıran mahkemeler de adaleti sağlıyor. Değişen tek şey bilim ve felsefenin ışığında insanların anlayışı oldu. İkisi de adildi belki ama biri diğerinden bugünün penceresinden baktığımızda zalimce ve son derece yanlış geliyor.


    O nedenle sadece adalet değil aynı zamanda konuşulması gereken felsefe ve bilimdir. Salt adalet diye bir şey yoktur. Salt adalet için tüm kararları şansa bırakmanız gerekir. Suçlu? Suçlu değil? Ancak bu olanaksızdır.


    Adil olabilmek için bilimin ve felsefenin ışığında elde edilen sonuçlara göre kanunlar yapmak ve bu doğrultuda kararlar vermek gerekir.


    Az önce dediğim gibi 200 yıl önce eşcinseller hasta kabul ediliyordu ve tedaviyi reddedenler ölüme varan cezalar alıyordu. O zamanın bilimsel ve felsefi çıkarımları da bu yöndeydi. Dolayısı ile o zaman bu kararları veren yargıçları bugünün anlayışı ile yargılamak yanlış olurdu.


    Ancak bugün bilim bize işin öyle olmadığını söylüyor. Bu bağlamda hala sırf toplum böyle istiyor diye eşcinselleri mahkum eden bir ülke varsa bu kesinlikle insanlık namına utanç verici ve adil olmayan yaklaşımdır.