Her insan kendi başına iç dünyasına daldığında özelliklerini bilir. Bazen de bunu anılarla muhasebe ederken farkeder. Bu kişisel özellikleri başkaları ile ortak isimlendirilebiliyorsa kimlik adını alır.
Hormonlar ve cinsellikle ilgili ortak kimlikler ise cinsel kimlikler dir. Akılda, kalpte ve biyolojik olarak rengarenk çeşitlenir.
Bunlardan daha zevklisi, karlısı yada size daha kazançlısı diye bakılmaz. Siz kendinizi tarif edersiniz. O tarifle örtüşen isim kimliğiniz olur. Bu yüzdeyüz olmak zorunda değil, genel olarak sizi tarif etse yeter. Elbette kişisel farklılıklarınız da olacaktır.
Kendini tanıma eğer başkasına göre yapılmak istenirse her uyumsuzluk sonrası yeni bir deneyim için başka birisi aranır.
İnternet dünyası buna uygun zemin sağlar. Birey hızla "kendini tanımaktan", "yeni tecrübelerle başkasını tanıma" ya kayar. Bu artık yemeden içmeden kıymetli hale gelir. İtikadını, insani değerlerini bağımlılığına feda eder.
Genelde eşcinsel cemiyette kullanılan "sen artık orospu olmuşsun" ifadesine katılmıyorum. Çünkü birey bunu para karşılığı yapmaz. Bunu bağımlı olduğu için yapar. Sürekli internette, sürekli arayıştadır. Ama aradığı cinsellik değildir. Çünkü böyle "harika" bir cinselliği bulsa dahi duramaz.
İşte bu nokta köprüden önceki son çıkıştır.