“Sanal dünyadan önce büyük kentlerdeki parklar, hamamlar, sur dipleri ve sinemalar özellikle gizli eşcinsel erkeklerin tanışma ve sosyalleşme mekanı olmuştur. Tarihinde Gezi Parkı eşcinsel erkeklerin cinsel birliktelik için buluştuğu bir yerdi, çark alanıydı. Deneyim birikimi oluşan bu tür tanışma ve sosyalleşme alanlarının korunması kimlik mücadelesinin en önemli sorunsalından biridir. Nitekim Gezi Parkı, Cumhuriyet tarihinde kamusal alanda yapılan ilk LGBTİ+ eylemine ev sahipliği yapmıştır.”
“Günümüzde LGBTİ+’lara karşı uygulanan ayrımcılık ve baskı gün geçtikçe artmaktadır. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Avrupa'ya yoğun bir göçün yaşadığı Türkiye'de, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması, artan nefret cinayetlerini önlemeye yönelik yasaların olmaması, muhafazakarlığın örgütlenmesi ile birlikte yasakların artması LGBTİ+’ları yeni ve güvenli yer arayışına itmektedir.” (Projenin tanıtım metninden)
Açık kimlikli kuir fotoğraf sanatçısı Ömer Tevfik Erten, güvenli bir yer arayışında, maruz kaldığı sansür, baskı ve tehdide karşılık sanatsal ifade alanlarını yeniden düşünmeye, bu alanların birlik ve dayanışma ile mümkün kılınabileceğine inanıyor. Bu arayışı; yazar ve editör Defne Çizakça işbirliği ile batmakta olan bir adada, arafta ve muallakta var olmaya çalışan iki aşığın hikayesini anlatan “Denizden Korkan Ada” ile photobook haline getiriyor.