2011 yılında Fransız yapımı olan yönetmeni Celine Sciamma olan film bakalım bize neler anlatıyor
Yeni ortam, yeni ev, yeni bir sayfa. Bir yere ilk gittiğinizde ya da yeni bir ortama girdiğinizde kendinizi nasıl tanıtırsanız ona göre çevrenizdeki kişiler size etiket atfeder, olumlu ya ada olumsuz önyargıda bulunurlar. Sen böylesin sen şöylesin şunu yapacağını umdum, bunu senden beklemiyordum, insanlar sizden bir şeyler beklemeye başlar. Lauré yeni arkadaşlarına kendini erkek olarak tanıtır ve arkadaşlarıyla oyun oynamaya başlar. Erkek çocukları gözlemler nasıl futbol oynuyorlar, nasıl yere tükürüyorlar, nasıl davranıyorlar kendisini de onları taklit eder o kimliğe bürünür. Elbise yerine kapri giyer, mayo yerine şort giyer kendini tam bir erkek gibi hisseder. Kendini erkek sansınlar diye oyun hamurundan penis bile yapıyor kendine. Kız kardeşini arkadaşlarıyla tanıştırmıyor çünkü kimliğini açık edeceğinden korkar derken bir gün kız olduğu fark edilir kaçar saklanır arkadaşlarından eve gelen arkadaşı üzerine de kız kardeşi olayı anlar kendini erkek gibi tanıtmasını ve artık o da bu durumun bir parçası haline gelir. Kardeşi ile dışarı çıktığında bir gün kavga eder arkadaşı ile ardından dövdüğü çocuk ve annesi eve şikayet için gelir ve lauré’nin annesi durumu anlar arkadaşlarına kendini neden erkek gibi tanıttığını sorar fakat lauré bilmediğini artık bu şeyin bitmesini istediğini onun içinde zor olduğunu söyler. LGBTİ+ bireyler maalesef ki özellikle Türkiye başta olmak üzere sayısız olumsuz durumla karşı karşıya kalıyor buna neden maruz kalıyor suçları ne ki çocuk yaşta anlayışlı olmayan ebeveynleriyle karşı karşıya geliyorlar, kabul edilemiyorlar. Film ne kadar tomboyluğu anlatmaya çalışsa da transseksüel bireylerin çocuk yaşta yaşadığı zorluklara odaklanıyor, empati kurmamıza yardım ediyor.
Bunu beğendiyseniz benzer bir 3 bölümlük mini dizi Butterfly izleyebilirsiniz.
renkli günlerimiz olsunnnn