Harran Lee adlı kullanıcının mesajları

    İnsanlığı doğruya yönlendirmek için peygamber gönderildiği iddia edilen bir kişinin çıkıp değiştirildiğini iddia ettiği bir kitaba göre hüküm vermesi kendisiyle çelişmesi demektir.


    Eğer inandığı, var olan bir tanrı varsa onun hükümleri neyse ona göre karar vermesi gerekirdi, doğru olan budur. İhanet ettiniz diye öldürüp, mallarına, kadın ve kız çocuklarını köle almak nedir?


    Eğer ortada bir ihanet ve geri dönüşü olmayacak bir durum söz konusuysa... Bana göre en doğrusu sizinle artık bir arada yaşamak istemiyoruz, sizinle ticaret yapmayı, iletişimi kesiyoruz. Azınlık olmadığımız için bir yere gitmemiz mümkün görünmüyor, eğer başka bir yerde yaşamak, taşınmak isterseniz hurma bahçelerinizi, taşınmaz mallarınızı değerinde satın alabiliriz, bu şekilde bizden kaynaklı bir mağduriyet de yaşamamış olursunuz. benzeri bir çözüm olurdu.

    İnsanlığı doğruya yönlendirmek için peygamber gönderildiği iddia edilen bir kişinin çıkıp değiştirildiğini iddia ettiği bir kitaba göre hüküm vermesi kendisiyle çelişmesi demektir.


    Hayır değildir. Kendilerine gelen son kitap olan Kuran onların üzerlerindeki yükleri hafifletiyor ve zamanında azıtmalarından dolayı zorlaştırılmış din hükümlerini kolaylaştırıyordu. Kuranın Hükümlerinin doğru, Peygamberin gerçek olduğunu biliyorlardı o zaman neden iman etmediler?

    Madem bozup değiştirdikleri Tevrat ile devam etmek istediler O'nun hükmüne de razı olmaları gerekir.

    Adalet bunu gerektirir.


    Peygamber Efendimizin eşi Yahudi liderinin kızı Safiye R.A anlatıyor. Babam ve bir arkadaşı eve geldiler Peygamberi görmeye ve sözlerini dinlemeye gitmiş geri dönüyorlardı. Arkadaşı "Ne diyorsun" diye sordu. Babam "O beklenen peygamber" dedi. "Peki ne yapacaksın" diye sordu, "Ömrüm yettiği ve gücüm olduğu sürece ona karşı savaşacağım" cevabını verdi.


    Bile bile göz göre Peygambere karşı savaşıyorlardı. Bedelini hak ettikleri şekilde ödediler.


    Senin Annen, kardeşin sevdiğin biri öldürüldü mü? Kanepe üstünde kolasını içip dizi seyreden biri olarak savaşın kanlı ortamını görmeden nasıl karar verebiliyorsun? O savaşta yahudilerin ihaneti sebebiyle öldürülen kulakları koparılıp gözleri oyulup karaciğeri sökülüp çiğ çiğ yenilen senin annen kardeşin vs. olsaydı yine yumuşak yumuşak konuşup "ihanetin bedeli tek ayak üstünde durmak olmalıydı" diyebilir miydin?

    Çok büyük hata... Bir insan kendisinin kesip yemesi için Allah tarafından bahşedilmiş bir hayvana "Ben kutsadım öyleyse tanrı budur" diyerek inanması ancak büyük bir yanılgıdır.

    Evreni oluşturan kentilyon üstü kentilyonlarca atom ve atom altı parçacığı 13.8 milyar yıldır femtosaniye düzeyinde hassasiyetle ayakta tutan kudret elbette çayırda otlayıp oraya pisleyen bir inek olamaz.

    Bunu görmek için allame olmaya gerek yoktur.

    Ortada hayal gücümüzün ötesinde bir kudret var ve tarih boyunca ardı ardına gönderdiği peygamberlerin getirdiği aynı mesaj varken hala "Yok ben kafama göre takılırım kimse de bana karışamaz" diyenin durumu şunun gibidir.

    Yanan bir binadasınız helikopterden size ip uzatılıyor. İpe sarılıp kurtulmak yerine merdivenin trabzanlarına sarılıp "Ben kurtuluşu bunda görüyorum, ben bu trabzanları kurtarıcı olarak görüyorum, ben diyorsam öyledir" demeye benzer. Sonucunda alevler tüm binayı sarar ve o kişi de orada yanar gider.

    Rambo filminde Rambonun Burmalı komutanı öldürdüğü sahneden başlayıp "Cani! Bir komutanı katletti" demek tarafgir bir yaklaşım olur.

    Zira aynı komutanın köylerdeki insanları toplayıp pirinç tarlalarına sürüp elbombalarını tarlaya sallayıp kim üzerine basıp ölecek kim karşıya geçecek diye bahis oynadığı sahne ya da köylü kızların ırzına geçtiği sahne görülmeksizin kimin haklı ve kahraman kiminse cani olduğu belli olamaz.

    Bahsi geçen olayın aslı şudur;

    Peygamber Efendimiz Medine'ye hicret etmesinin ardından Yahudilerle bir anlaşma yapmış bırakın birbirlerine karşı savaşmayı iki taraftan biri saldıraya uğrarsa ona yardım etmeyi iki taraf da tahhüt etmişti.

    Ancak Hendek Harbinde 10.000 kişilik müşrik ordusu Medine'nin etrafını çevirince yahudiler "Aha şimdi bunların işi bitti diyerek gelen ordu ile anlaştılar. Şehrin önü açılan bir hendek ile korunuyordu arkasında ise yahudiler vardı. Yahudiler normalde korumaları gereken bu kısmı açarak müşriklerin geçmesine müsade ettiler.

    Uzun süren kuşatmadan sonra sonunda Allah çıkardığı büyük bir fırtına ile müşrik ordusunu darmadığın etti ve geri gönderdi.

    Müslümanlar kazanmıştı. Peygamber yahudileri çağırdı ve inandığınız Tevrat'ın ihanet edenler hakkındaki hükmü nedir diye sordu?

    Onlar da "erkekleri kılıçtan geçirilir kadınları cariye çocukları ise köle edilir" dediler.

    Bunun üzerine onlara kendi inandıkları kitabın hükmü uygulandı.


    Olayları çarpıtarak anlatmak ancak kişinin kendi değerini azaltır ancak doğrulara zarar vermez.


    Rivayet edilen bu katliamın gerçekliğini sorgulayan da bir çok Müslüman araştırmacı olmuştur ki onları buraya almadık. Kısacası bu olay gerçekleşmişse yukarıdak gibi ancak adaletle ve hak edilmiş bir ceza ile olmuştur.