merhaba herkese.
bu foruma özellikle katılmamın sebebini bir lgbt bireyler ve din kültürü ve ahvali üzerine;
bakınız arkadaşlar; ne olursanız olun. insanız, insansınız. ve herkes insan ve bu varlık kapsamında isnatın bir sorunu değil, objektif olan hayatın ve dayanışmanın gerekliliği içindir.
homoseksüel yönelim, kişilik ve karakter; cinsiyet yoksa cinsellik yoktur kapsamında kişilerin rızaları doğrultusunda birbirleriyle fizyolojik ve nörolojik olarak rehabilite olmalarını ihtiva eden bir yönelimdir. bir tercih değildir. bu benim yorumum bir lgbt bireyi olarak bu yaşıma kadar kendimden verebileceğim tanım bu şekildedir.
din ve ataerkil yapı sürekli homoseksüelleri dışlamış bir zigot havasında orta saha topu gibi azetmediklerine istemediklerini beğenenlerin her yöne lastik çekerce aitlik ve ardıllık kanunlarına karşı ötekileştirmede kullanılan bir karakter kişilik tayin etmiş. ana akım medyada tiyatral boy gösteren homoseksüel artistler bunu bile kullanmışlar ve homofobik homoseksüel algısına katkı sağlamışlar. toplumsal düzeyde bu hakkını ve insanlığını arama, din kisvesiyle meşrulaştıran cinayetlerin kolaylığını sağlamadan, vur eline al ekmeğini'ne kadar dönüşmüş bir kültür trajedi halini bile almıştır.
çok uzattım biliyorum, foruma yeni üye oldum. biraz içimi dökmek istiyorum. 
din kitaplarını okuduysanız oksimoron açığı ortaya çıkmasına çok paradox ve birbirleriyle çelişen insan algısı kısasların olduğunu tezahür ettim. yani din insan yapımı bir biyografi. bunu algıladığım için, agnostik oldum. buna lut kavmi de dahil.
lgbt ye lut kavmi tanımlaması yaparken orta payda intibası bunlardan ebeveyn olamaz, hep böyle zigot vari, bir kompleks, takıntı obsesifizm, işte cinsiyet kimliğinde kendini yalanlayan bi yaratıkmış gibi bir algı yaratılır.
dinin ilk yaratılış hikayelerinden son zamanlara kadar gelen peygamberlerin ebeveynlerine bakarsanız dikkat ettiniz mi bilmiyorum. ne kadar dogmatik olsalar da belden aşağı ahlak kapsamında sorgulanmaları gerektiğini düşünüyorum. çünkü cinsiyet kimliğinde eksiklik ve fıtrata ters olduğunu deklare ettikleri lut kavmini yalanlamaktadırlar. şöyle ki;
ilk arketip insan prototipi yaratılışında havva anasını, meryem babasını yalanlamaktadır.
ademin ilk eşi kaburgadan havva değil, lilith'dir. yani 2. bir element. hayali olsa da ispatı yapılamamıştır. havva ise aynından mamül bir eş oluyor. dünya sahnesinde lilith olmuyor.
nuh peygamberde dünya sıfırlanmıştır.
dini akit kaydında büyük olan ibrahim gelir. ben ibrahimin isim olarak erkek ismi olduğunu değil karışık bir şey, interseksüel gibi. adem gibi. ibrahimle yeniden üreyecek olan eş çaprazlaması da aynı adem, havva, lilith olarak devam ediyor. bu hikayeler kitpalarda aslında hep aynıdır sadece yorum farkıdır.
ibrahim'in eşi sara, aslında kardeşidir yani havva. ismaili doğruan hacer eşi ise firavunun cariyesidir yani lilith! (lilith burda dünyada)
ibrahimin eşi sara, ishak'ı, meryem gibi babasız doğurmuştur. (anladınız mı?)
yani genetik bir ardılık, aitlik söz konusu değildir. tam tersine kadın cinsiyetine sürekli bir ötekileştirme, hegemonya kurma peşinde.
ben erkek homoseksüel deneyimi olarak; genital ve penis cilt sağlığı için heteroseksüelleri de katarak penise sünnet olunmasına kesinlikle karşıyım.
bir de şöyle bir şey var;
gelişen bilimle uydu teknolojisiyle toprak altı, su altı gözlemlenebiliyorken, tuz ölüyü çürütmüyorken, yani uzaya bile teçhizatla çıkılabiliyorken! gölün altı mı çıkarılamayacak?
lut kavmi diye tarif edilen ve tuz oranı yüksek lut gölünün altında olduğu rivayet edilen çürümemiş bedenler yerler ve dünya yüzeyindeki yatır gibi mezarlar neden gerçeği yansıtmak adına gün yüzüne ibret olsun? diye çıkarılamıyor da,
homofobi ve linç politikası aşılayanlar; neden italya'daki pompei yanardağının sanat tarihi adı altıdaki taşlaştırılmış çalışmalarını servis etmek zorunda kalıyor?
ben din kavramının eğitime ve insanlığa bir ışık tuttuğunu düşünmüyorum.
HOMOFOBİ RANT KAYMAĞINI HOMOSEKSÜELLER YER, homofobikler değil!
tecrit, ötekileştirme ve linç kapsamına tutulan lgbt ye bir soluk, ışık olması dileğiyle.
saygılar.