ByÔÆ adlı kullanıcının mesajları

    Öylesine yücedir’ki her ana.

    Benim'ki bir gıdım daha ''Yüce''.

    Tövbe ederek anca dillendirebilirim mayetini.

    Vââr oluş sebebim yaradandır amma,

    Baş mühendizi anamdır...


    Anam, anam gönlü okyanuslardan derin anam..!

    Varlığı bu fani dünyaya ağır gelen anam.

    Her evlat senin gibi bir ana diler.

    Umarım her evlatta senin gibi bir ana bulur.

    Ama sen genede illaki bir gıdım fazlasın anam…



    ByÔÆ

    Gecemi noktalarken ''pc başında'' yorgun ve ne istediğini bilmeyen bir penguanin, uçmaya çalışması kadar soğuk ve bir o kadar saçma bir halde günümün sonu..! Bakalım gecem nasıl olacak bana şans dileyin...

    🏳️‍🌈 Polis LGBTİ bayrağının kaldırılmasını istedi



    🏳️‍🌈 Öğrencilerin çimlere oturması da yasaklandı



    🏳️‍🌈 Polis saldırısı Rektör Verşan Kök'ün talimatı ile gerçekleşti



    🏳️‍🌈 İşkence yapılarak gözaltına alındı

    Gökyüzü seni soruyor gelene, gidene..!

    Yer yüzü vehine hasret..

    Geceler bitap durumda, gündüzler ise öksüz ve yetim..!

    Hep bunlar sen yoksun diye, hep bunlar mahfazamda ki yeri kalmamış kokuna...


    ByÔÆ

    Hayata Dair Bir Gün


    Bu gün hayata dair bir gün olması dileğiyle.

    Yaşamakta olduğum durumlara bakıyorum vede,

    Kati suretle hayata dair bir gün diye biliyorum?

    Sabah kalktım güne senin hayalinle başladım!

    Ve saat’ler geçti gene ben senin hayalinle...

    Beraber yazıyorum!!!

    Korkuyorum bu denni humarsızca vurdum duymazca.

    Yaşamam doğrumu hayalinle.

    Kurtulmam gerek senden, düşünden.

    Hayata dönmem gerek.

    Akvaryumdan çıkarılmış balık gibi düşlerim!!!

    Soluk soluğa.

    İnsanların vââr olmasına sebebiyet olan şey.

    Benim yok olmama sebebiyet oluyormuş gibi,

    İnan hayata dair bir gün çünkü ben her gün.

    Aynı durumda olmaktan tıkandım...

    Tek çözüm ya ben ebediyete gidecem.

    Yada sen çıkıp gelecen yorgun nefesim sensiz.

    Evet kesinlikle hayata dair her gün gibi bir gün…




    ByÔÆ

    Öfkem..!


    Beynimin son evresinde aklım.

    Çok öfkeliyim hayata, sisteme ve bahtsızlığıma!!!

    Bazen delirecek gibi oluyor fikirlerim.

    Akla hayale sığacak kararlar alıyorum.

    Hep öfkeden..!

    İnan sen gelmeye gör aklıma.

    Adeta süt dökmüş kedi oluyor öfkem.

    Neden, neden beni bıraktın arkana bile bakmadın.

    Neden ?

    En çok’ta bu duruma öfkeliyim.

    Haberin yok değil mi ama sana bu kadar düşkün olduğuma.

    Sende haklısın haberin yok!!!

    Ben galiba kendime öfkeliyim bunca kelamdan haberin bile yok…




    ByÔÆ

    * * *

    Ben

    senden önce ölmek isterim.

    Gidenin arkasından gelen

    gideni bulacak mı zannediyorsun?

    Ben zannetmiyorum bunu.

    İyisi mi, beni yaktırırsın,

    odanda ocağın üstüne korsun

    içinde bir kavanozun.

    Kavanoz camdan olsun,

    şeffaf, beyaz camdan olsun

    ki içinde beni görebilesin...

    Fedakârlığımı anlıyorsun :

    vazgeçtim toprak olmaktan,

    vazgeçtim çiçek olmaktan

    senin yanında kalabilmek için.

    Ve toz oluyorum

    yaşıyorum yanında senin.

    Sonra, sen de ölünce

    kavanozuma gelirsin.

    Ve orda beraber yaşarız

    külümün içinde külün,

    ta ki bir savruk gelin

    yahut vefasız bir torun

    bizi ordan atana kadar...

    Ama biz

    o zamana kadar

    o kadar

    karışacağız

    ki birbirimize,

    atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz

    yan yana düşecek.

    Toprağa beraber dalacağız.

    Ve bir gün yabani bir çiçek

    bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse

    sapında muhakkak

    iki çiçek açacak :

    biri sen

    biri de ben.

    Ben

    daha ölümü düşünmüyorum.

    Ben daha bir çocuk doğuracağım.

    Hayat taşıyor içimden.

    Kaynıyor kanım.

    Yaşayacağım, ama çok, pek çok,

    ama sen de beraber.

    Ama ölüm de korkutmuyor beni.

    Yalnız pek sevimsiz buluyorum

    bizim cenaze şeklini.

    Ben ölünceye kadar da

    bu düzelir herhalde.

    Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bu günlerde?

    İçimden bir şey :

    belki diyor.


    18 Şubat 1945

    Piraye Nâzım Hikmet

    Sitemlerim...

    Karmaşık zamanların, karmaşık evrelerinde ortaya çıkan duygu.

    Sitemlerim...

    Korku mu hayır, öfke mi hayır!!!
    Sitemlerim olsa gerek, kaygılarım olsa gerek!!!

    İnanın ölmekten korkmak denilebilen bir kavramının olmamasının ne kadar zormuş, olabileceğinden bahsedecem sizlere.
    Ne kadar zor bilirmisiniz. ?
    Ölümden bile korkmamak, bilirmisiniz bu hayatta hiç ama hiç bir şeyin, sizler için önemini kalmadığı zaman dır.
    Ölümden bile korkusu olmayan zaman dilimleri.
    Çok kötü bir zaman, insanlıkla alakanızı kestiğiniz zamandır.
    Sitemlerim vurdu aslında, her zaman vuruyor lakin ben dillendiremiyordum, artık şişer kafanız...

    Gökyüzünün, üzünde ümitlere gebe, mutluluğa hasret bedenim, ruhum, düşlerim..!

    Karamsarlığımın gölgesinde sensiz düşlerimin ortasında, seni aramaktayım sen, sen SENİ.

    Yürüyorsan gecemde, görüyorsan düşlerimi, yalnızsa bedenin bedenimde.

    Gel, bak uzatma vakti geldi gel!!!