Phoenix adlı kullanıcının mesajları

Bunu sormadan öğrenmenin maalesef bir yolu yok. Görünüş ve tavırlarla ilgili değerlendirmelerimiz sadece tahmin olarak kalır. Ben feminen biriyim ve daha önce şüphelenip soran bile olmadı. Sadece bir kişi hem feminen hem maskülen bir havam olduğunu söyledi. Bu da direkt yönelimle ilgili bir çıkarım değil. Öte yandan kısacık saçlı, makyaj yapmayan, maskülen giyinen birçok heteroseksüel kadın var. Tersi de bolca var aslında dediğin gibi.

Belki dolaylı yoldan sohbet ederek öğrenebilirsin. Örneğin ünlü bir eşcinsel çift ya da dizide gördüğün bir karakterle ilgili konu açabilirsin. Bu noktada hoşlandığın kişinin homofobik olma ihtimali nedeniyle kendini riske atmamanı ve geri planda tutmanı öneririm. Yani o karakterle ilgili konuşurken kendi kimliğini belli etme. Bakalım herhangi bir eşcinsele karşı tavrı nasıl, tanımadan antipatik bir söylemde bulunabiliyor mu, bunlar önemli detaylar.

Birinin senden hoşlandığına emin olamıyorsan senin beklediğin şekilde hoşlanmıyordur. Bence bu net olarak hissedilen bir şey.

Kocaeli

herkese merhaba yazdı:

bu ortamda yani sözüm ona lgbt ortamında aşk bulmak o kadar kolay mı? genlerinde mi var eşcinsellerin yoksa baskılar sonucu oluşan etkiye tepkiyi abarttıklarından mı bilemiorum ama internet ortamından aşk bulunması deveye hendek atlatmak gibi bir durum. ee dışaı ortamlarında tanışma imkanı yok dencek kadar az. ha barlar falan var derseniz büyükşehirlerde o barlardan içeri girildiğinde aynı internet uygulamaları gibi olduğunu anlıyorsunuz zatewn doğru düzgün bir tanışma ortamı da yok zaten. insan gerilior en azından ben. Nese aşk eski bir yalan ademle havvadan kalan bir durumda oluoruz . yaşadığım aşk değil bulabirisem günlük kısa zamanlı ilişkiler...böle gelmiş böle gider.

Tabii ki genlerimizde olan bir şey değil. Sadece bu ortamın böyle olduğunu sanıyorsanız bayağı büyük bir yanılgı. Dışarıdan bakıldığında sorunsuz görünen, uzun süreli ilişkilerde de sadakat sorunu oluyor.

Ayrıca insanların ilişkileri sadece cinsellik odaklı görmesi de yönelimden bağımsız. Her şeye çok kolay ulaşabiliyoruz, bu yüzden artık çoğu insan biri için zaman harcamak, fedakarlık yapmak istemiyor bence.

Herhangi bir şey yüzünden (Lgbti ile bağlantılı olmak zorunda değil) psikolojinizi bozan, sizi kasten üzüp suçlu hissettiren insanlar oldu mu? Bunu nasıl atlattınız?

Kendime değer vermeye çalışıyorum ama bir yandan da arada kalıyorum. Belki yalnız değilimdir diye sordum.

Bir tek ben hiç emin olamıyorum galiba.

Flört uygulamalarında anonim kalıp sadece beğendiğiniz ve güvenebileceğiniz bir profil çizen biriyle konuşmaya çalışırsanız daha çok şansınız olabilir. Çünkü eşcinsellik konusunda baskıcı bir toplumda yaşadığımız için eşcinsel olduğu halde belli etmekten kaçınan, kendine bile homofobik davranan birçok insan var. Muhtemelen sizi beğenseler de cinsel yöneliminizden emin olamayacakları için yaklaşmaktan kaçınabilir insanlar.

Cinsiyet fark etmeksizin lgbti arkadaşlar edinmeye çalışabilirsiniz. Bu sayede en azından bir çevre oluşturursunuz ve bazı insanlara karşı güven kazanırsınız. Sonra onlar sayesinde biriyle tanışma fırsatınız olabilir. Direkt tanımadığınız biriyle flört etmekten çekinmeniz çok normal çünkü.

Henüz bu kadar gençken sonsuza kadar yalnız kalacağınızı düşünmeyin ama yine de isteğiniz doğrultusunda adım atın bence.

Çıkmazda hissediyorum ve bu histen kurtulabilecek miyim diye düşünüyorum.

Maddi açıdan bağımsız değilseniz ya da birikiminiz yoksa oara biriktirip öyle evlenirim diye geçiştirebilirsiniz. Bir süre sonra da onların size ulaşmasını engellersiniz kimsenin şüphe etmeyeceği bir yere taşınarak. Hatta adınızı bile değiştirebilirsiniz izinizi kaybettirmek için. Kimsenin hayatınıza bu kadar müdahale etme hakkı yok sonuçta.

Çocukluğa kadar inemeyeceğim ama ilk ergenlik dönemimde bunu dinliyordum bol bol:

ATLAS yazdı:

Her şeyin üstesinden geleceksin

Pek umudum yok bu sefer. Sadece yorgun hissediyorum ama... Bakalım, zamana bıraktım

Tanıdığım birkaç kişiye söyledim, onlar da arkadaşım sayılmazlar bile.

Ya her şeyin üstesinden gelip çok iyi bir şekilde atlatacağım, ya da bir yerlerden atlayacağım. Öyle bir ruh hali ya da her neyse

Bir Kadının Penceresinden - Oktay Rifat

1-Hayatında yapmadığın için pişman olacağın şeyler neler?

Hayatımı dolu dolu yaşayamıyorum, planlarıma uyum sağlayamıyorum. Bu olabilir.

2-Hayatta nelere minnettarsın?

Sevildiğim ve fikirlerimin önemsendiği bir çevrede büyümüş olmak.

3-En büyük korkun ne?

Kaza sonucu ölmek... Trafik kazalarından korkuyorum.

4-En büyük hayalin ne?

Maddi-manevi bağımsız bir hayat kurabilmek sanırım.

5-Kendine gerçekten ne kadar zaman ayırıyorsun?

Kendine zaman ayırmak sadece kendi mutluluğum için bir şeyler yapmak ise pek zaman ayırmıyorum.

6-Son bir sene içerisinde kendine hangi değerleri kattın?

Daha fazla kitap okumaya ve film izlemeye başladım.

7-Kaybetmek istemeyeceğin en önemli özelliğin ne? Neden?

Düşünce özgürlüğüm, çünkü başkaları tarafından yönlendirilmeyi sevmem.

8-Hayatta neyden vazgeçebilirsin? Neden?

Çay ve kahveden vazgeçebilirim. İkisine de düşkün değilim, sadece alışkanlıktan içiyorum. O yüzden bırakmam da zor olmaz diye düşünüyorum.

9-Hayır demek isterken evet dediğin en son an ne zamandı? Neden hayır demedin?

Bugün. Sadece benim istemediğim bir şeydi ve planı bozan kişi olmak istemedim.

10-Çevrendeki insanlar senin hakkında gerçekten ne düşünüyordur?

Bir kısmı biraz ciddi biri olduğumu düşünüyordur. Bir kısmı da her şeyin şakasını yaptığım için hiçbir konuda ciddi olamayacağımı...

11-En son ne zaman karnına ağrılar girecek kadar güldün? Bu sırada yanında kimler vardı?

Bu hafta içinde bir gün ama neye güldüğümü hatırlamıyorum.

12-Kimleri kendine örnek alıyorsun? Neden?

Her şeyiyle örnek aldığım bir idolüm olmasa da beğendiğim insanların bazı özelliklerini severim. Yine de kendime uyarlamaya çalışmıyorum.

13-Para senin için ne kadar önemli?

Saygıyı bile para ile satın aldığımız bir dünyada para herkes için çok önemli. Ama daha fazlası uğruna her şeyi yapabileceğim kadar değil.

14-En son ne zaman eleştirildin?

Zamanını pek hatırlamıyorum.

15-Bu eleştiriden kendine nasıl pozitif bir fayda sağladın?

Henüz sağlamadım.

16-Seni hiç tanımayan birisine kendini nasıl anlatırsın?

Kendimle ilgili özet geçemiyorum maalesef. Merak edilen bir şey varsa cevaplarım ama "ben şöyle biriyim" diye anlatmam. İnsan herkese sabit olamıyor ki.

17-Eğer hayatının son haftasını yaşıyor olsan neler yapmak isterdin?

Sevdiğim insanları son kez görmeye çalışırım ama veda etmem.

18-Mutlu musun?

Mutlulukla mutsuzluk arasında gidip geliyorum sık sık.

19-Mutlu olmak için nelere ihtiyacın var?

Huzura ve zamana.

20-Bu güne kadar kaç kez âşık oldun?

Biten bir şey aşk sayılır mı, emin değilim. Hiç olmamış olabilirim, pek çok kez olmuş da olabilirim.

21-Sürekli erteleyip bir türlü yapmadığın şey ne?

Erken yatıp erken kalkma kararım...

22-Hayallerini gerçekleştirmenden seni alıkoyan şeyler neler?

Tembellik, erteleme huyu.

23-En son ne zaman birisi sana teşekkür etti. Bunun için ne yapmıştın?

Dün arkadaşım teşekkür etti, bir konuda yardımcı olmuştum.

24-Ne sıklıkla özür diliyorsun?

Çok sık değil.

25-Bu güne kadar kendine verdiğin ve tutmadığın sözler neler?

O kadar çok var ki... Genelde bir anlık hevesle aldığım kararları uygulamaktan vazgeçiyorum. Hayal kırıklığı oluyor.

Bence adalet, toplumun genel etik anlayışına uygun bir yargılama biçimidir. Yargı insanlar tarafından yapıldığı için mükemmel olması beklenemez çünkü bireysel olarak da farklı etik anlayışına sahip olabiliriz. Yine de genelgeçer yargıların sadece kendimizce doğru olmadığını iddia edebiliyoruz, çünkü böyle kavramların keskin sınırları olmaz.

Suicide Club izliyorum. Daha iyi bir aktivite bulunabilir tabii 😕

Ölüyorum ben deyip de kaçmam, yaşıyorum sil baştan

Barbara040 yazdı:

kib

Senin nasıl ruh sağlığın? Kib

Şu an tam anlamıyla tüm dertlerden arınmışçasına rahatım ama birkaç saate etkisi geçebilir. Niye mutluyum bilmiyorum. Kesin bir şey olacak ._.