Arin Aktamer adlı kullanıcının mesajları

    Half life (tüm serisi)

    Portal

    Da vinci house (bulmaca oyunu seviyorsan)

    The talos principle (Felsefi derinliği olan güzel bir bulmaca oyunu


    Not: Üstteki dört oyunu neredeyse her bilgisayar kaldırıyor. MacBook pek oyun kaldıran bir bilgisayar değil. Buna rağmen üstteki dört oyunu sorunsuz oynayabiliyorum.


    Hades

    Prince of persia

    God of war

    Metro (tüm serisi)

    Din sadece kişinin kendisini ilgilendirir. Partnerimin dini inancı olması veya olmaması benim için hiç önemli değil. Hristiyan bir kız arkadaşım vardı ayinlere kendi gider sonrada bunlar üstüne saygı çerçevesinde konuşurduk iyi bile olurdu yeni yaklaşımlar edinirdim. Önemli olan iki tarafın saygıyı koruyabilmesi ve birbirine baskı aşağılama gibi şeyler yapmaması bence.

    Çoğu kişi aklından böyle düşünceler geçiriyor buna eminim ve ben de dahilim bu gruba. Plansızlık ve eylemsizlik insanı daha da dibe çekiyor. Geleceğin yok gibi düşünme tutkunu bulmaya odaklan, kendini sürekli düşünmeyi bırak. Yararlı biri olmadığını düşünüyorsan ve yararlı biri olmak seni mutlu edecekse bunun için çabala. Bu bataklıktan çıkmak zor biliyorum ama çabalamazsak elimizde sadece kendimize zehir ettiğimiz bir hayat kalacak. Aldous Huxley'in dediği gibi: ''Temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir.''

    Bunları söylüyorum ama ben de aşamadım çoğu şeyi kolay değil biliyorum. Ama en azından bazı şeyleri farkındayım. Sen de farketki bu ruh halinden çıkmak için çabala. Ünlemsiz iyi ki doğdum diye düşüneceğin günlerin gelmesi dileğiyle doğum günün kutlu olsun.

    Hoşlanma konusu pek genelleme yapılabilecek bir konu değil gibi kişiden kişiye kriterler fazlasıyla değişkenlik gösterir :/ Yine de bir genelleme yapacaksak sadece kadınlar için değil genel olarak tüm insanlar için karşı tarafın bize hissettirdiklerinin bizi asıl etkileyen şey olduğunu düşünüyorum. Biri size kendinizi özel hissettiriyorsa, sizin için mücadele ediyorsa, sizle ilgili her şeyle ilgileniyorsa, yanında rahat edip sempati duymayı sağlayacak kadar ortak yanlar varsa ister istemez hoşlanma durumu oluşuyor. Ha birde belki linç yerim ama yine de söyleyeceğim :D kadınlar ruhlarındaki mücadelecilik yüzünden genelde zor elde edilen ve değiştirmeye daha iyiye doğru dönüştürme potansiyeli gördükleri kişilere (serseri badboy tiplere) daha fazla ilgi gösteriyorlar gibi geliyor bana.

    Facebookta ansızın karşıma çıktı. Facebook sayfalarını inceledim ve takip ettim. Formda tartışılan bir konu hakkında görüşümü yazdım ve formdan bana mesaj geldi kayıt olup daha aktif olabileceğimle ilgili. Kendim gibi lgbti+ bireylerle tanışma (pek fazla lgbti+ bireyi arkadaşım yoktu), onların deneyimlerini dinleyip kendi deneyimlerimi paylaşma fikri hoşuma gitti ve kaydoldum. Bu tesadüf bana iyi bir dost ve derin duygusal hisler hissetmemi sağlayan birini tanımamı sağladı.

    Sorgulamak temkinli olmayı, hata yapmayı engellemeyi, düşünce sistemini geliştirmeyi ve derine inip yeni şeyler keşfetmeni sağlar. Ama sorgulamakta uç boyutlara varırsan fazlası her şeyden şüphe duymana ve fazla temkinli olduğun için belli fırsatları kaçırmana en kötüsüde düşünceler arasında kaybolmana sebep olabilir. O yüzden her şeyde olduğu gibi dengeyi bulmak önemli bana göre. Sorgulamadan kabul etmek kişiyi tehlikeye açık hale getirir ve benliğini yok eder o açıdan yarardan ziyade zarar getirme olasılığı daha yüksek. Submissive kişiler açısından bakarsan olaya onlar sorgulamadan itaat etmekten ruhsal doyum ve dolayısıyla yarar sağlarlar. Kişiye, olaya ve duruma göre değişir yani ((:


    Kırıcı olur olmasına ama başka çaren var mı? İlişkilerin bitmesi hep zordur. Bu arafta kalma süreci ne kadar uzarsa ikinizde o kadar zarar görürsünüz. Kadınlardan hoşlanman elinde olan bir durum değil üzülsede bir şekilde zamanla kabullenir sanırım.

    Merhaba. Uzun bir yazı olacak. İçimi dökmek istiyorum. Size yanlış gelen fikirlerim olabilir ama en başında homofobik olmadığımı belirtmekte fayda var. 24 yaşındayım. Çocukluğum çok sorunlu geçti. Babam ile annem durmadan kavga ederlerdi. Annem şiddet görürdü çok fazla. Öyle alaşağı olmuş bir çocukluğum var. Annemin hep yanındaydım, onu mağdur olarak görüyor ona sahip çıkmak istiyordum. Babam ise benim için nefretin timsali haline dönüşmüş, kaçmam gereken bir insandı. Hiç baba sevgisi görmedim. Eve yiyecek içecek, bakım vs. oluyordu fakat bilinçsizce ve eğitilmemiş halde büyüdüm. Ortaokulda 1 kızdan duygusal olarak hoşlandığımı hatırlıyorum. Liseye kadar içine kapanık bir çocuk olarak büyüdüm. Hiç arkadaşım yoktu fakat yan sınıftaki bir erkek çocuğundan hoşlandığımı ve duygusal şeyler beslediğimi anımsıyorum. Bu duygular, bu oyunlar beni mahvediyor. Eminim sizi de bir tiyatro sahnesinde 24 saat boyunca durmadan oyunculuk sergilemek içten içe tüketiyordur. Dini önemseyen ve bu dünyadaki yapacaklarımızın diğer dünyada karşılık bulacağına inanan bir insanım o yüzden hiçbir zaman istediğim gibi yaşayamadım. Yaşamaktan da korktum. Hala korkuyorum. Gay olarak düşünüyordum kendimi. Biseksüel miyim bilmiyorum. Bugüne kadar kız ya da erkekle cinsel ya da duygusal bir ilişkim olmadı. Etrafa imrenmek oldukça üzücü. Erkekler cinsel ve duygusal yönden oldukça çekici geliyor fakat kızlardan duygusal olarak hoşlanıyor olabilirim. Cinsellik açısından pek istediğimi söylenemez. Ruhların ve sevginin cinsiyetsizliği beni kadın ve erkeğin ötesindeki manevi bir duyguya itiyor diyebilirim. Boğuluyorum, zıtlıklar ve karışıklıklar içinde. Din,toplum,rol yapmak,aile,sorunlar vs. Gücümü içimdeki güçsüzlükle mücadele ederken tükettim diyebilirim. Yalnızlığa kendimi alıştırdım ama yine de içimden hep birini sevmenin nasıl olabilirdi düşüncesi beni sarıp sarmalıyor, diğerlerinin lanetli gördüğü masumane sevgiye itiyor. İnsan olmak ne zormuş! Bu da burada kalsın........

    Tüm detayları sürekli düşünmenin verdiği baskı üstüne birde yaşanmadan geçen yılların zaman baskısı... Aslında toplumdan daha çok biz kendimize zarar veriyoruz duygularımızı bastırarak. Bu konuları olumsuz yönleri ile sürekli düşünmek gücünü tüketiyor insanın. Sadece düşünmemek biraz içgüdülerede kulak vermek gerek bence. Sevilmek herkesin ihtiyaç duyduğu bir duygu. İnsana güvende hisettiren, güç veren ve hatta kendiyle barıştırabilen güçlü bir duygu. Dine önem veren bir insan olarak bunu günah olarak yorumluyorsan bile illaki cinsellik olmak zorunda değil. Sevmenin ve sevilmenin günah olduğu hiçbir yerde yazmıyor. En azından kendin üstündeki baskıyı kaldırıp sevme ve sevilmeyi deneyimlersin umarım.

    Yardımınıza ihtiyacım var . Daha yeni liseye geçtim , alan derslerimiz için haftada bir gün okula gidiyoruz . Sonra sınıfımda bir çocuk var , ona aşık oldum . Ondan sonra sınıfa bir kız girdi bu aşık olduğum çocuk ve arkadaşlarında bir kıpırdaşma gördüm , aralarında hatırlamıyorum ama kızla ilgili bir şeyler konuştuklarını duydum . Tam emin değilim ama çocuk galiba hetero olabilir ( bu duyguyu biliyorsunuzdur çok kötü ;(^^ ) , umarım biseksüel ya da panseksüel çıkar . Neyse asıl konuya gelelim bu çocukla iletişimim tamamen yok denilecek kadar , sizden ricam nasıl iletişime geçeceğimi bilmiyorum bu konuda yardım istiyorum , birde biseksüel ya da panseksüelse bunu nasıl anlarım ? İyi geceler . :saint:

    Temkinli olmanda fayda var. SUİCİDE ROOM filmine dönmesin sonra olay. Ergenlik dönemindesin ve duyguların çok kırılgan sen farkında olmasanda. Hoşlanmak sevmek çok güzel şeyler tabi ama adımlarını sıkı atmalısın ki sonrası kötü olmasın. Bence bu tip şeyler zamana bırakılmalı ve acele edilmemeli. Onu tanıdıkça belkide hayal kırıklığı yaşayacaksın kim bilir?

    Ha benim şöyle bir taktiğim var yinede onuda söyleyeyim. Sınıfımda hoşlandığım bir kız vardı. Ben Leonardo da vinci hayranıyım onuda hayranı yapmıştım ve ona Leonardo da vincinin hayatını anlatan bir kitap hediye etmiştim. Kitap hakkında konuştuk. Konu Leonardo'nun eşcinsel olmasına gelince böyle mükemmel insanların nedense hep böyle sapık zevkleri oluyor dedi... ve ben çözmüş oldum onu. Bunu kitap, film, müzisyen, aktör vb. birçok şeye uyarlayabilirsin. Umarım herşey yolunda gider.

    18-19 yaşlarındayken bende bu şekilde düşünüp kendimi üzüp çıkmazda hissediyordum. Aileme açılırsam olabilecekleri düşündüm ve herşeyden önce şu kesin birşey söylersen geri dönüşü yok geri alamazsın ve ailenin tepkileri seni ruhsal olarak yaralayıp dahada içine kapanmanı sağlayabilir. Aile yapını bilmiyorum ama Yasemin akdenizin dediği gibi bazı aileler ekstra baskı yapabiliyor sırf bu sebepten... Ne gerek var hayatının en güzel yıllarında bunlarla uğraşmaya. Hem o kadar karamsar düşünme neden kız arkadaşın olmasın? Hem o da kız olduğu için birlikte ev tutsanız bile toplumda yadırganmazsınız düşünsene heteroseksüel çoğu çift hala baskıdan dolayı bunu yapamıyor. Mervelere gidiyorum diyip mervelere gitme avantajını unutma üzme kendini :)) Tüm bu duygularını bastırmaya çalışsanda mutlaka birgün patlak verir o yüzden geçmişe bakıp üzülmemek için olabildiğince stratejik bir şekilde kendin olman sana istediklerini yaşaman ve güzel anılar olarak geri döner.

    Ben tüm bu hislerin yaşadığımız çağla alakalı olduğunu düşünüyorum. Instagramda takip ettiğim rus biride aynı buna benzer duygularını yazmıştı. Friends'i izlediğim yerde bir bölümün altına bir çocukta buna benzer duygularını yazmıştı. Daha örnekleri çoğaltabilirim. Yaş, ırk, yönelim, cinsiyet vb farketmeksizin aslında çoğumuz bunu yaşıyoruz. Bu çağda herşey çok hızlı değişiyor tüm bunlara adapte olmaya çalışmak, aşırı yükselen güzellik kaygısı, sürekli belirsizlikler, güven duygusunun kırılması, genel olarak sevgi olayının samimiyetsiz bir hal alması, ailelerin ilgisizliği tüm bunlar benliğimizi parçalıyor. Sürekli olduğundan kat kat daha iyi olmalıymışsın gibi geliyor bu da baskı yaratıyor ve kendini sevmeme ayrıca yetersiz görme boyutuna getirebiliyor.


    Kötü kader diye birşey yoktur;
    21. yüzyıl vardır ve bu yüzyıl, yavrucuğum; bir kelebeği bile intihar ettirebilir.


    José Saramago

    Hay ağzına sağlık kankacigim 👍 ama bir sorum olacak nonbinary ve trans birey ayrı deyince farklı şeyler gibi oldu? Her trans ikili sabit cinsiyette olmak zorunda değilse nasıl ayrı şeyler oluyor

    Aslında seninde bildiğin gibi trans daha kapsayıcı bir kavram non binary kavramınıda içeriyor. Sadece tek tek yazmamak adına ve karışmasın diye trans kadın ve trans erkek gibi ikili cinsiyet sistemiyle bağıntılı olanlara direk trans dedim. Yoksa tabiki non binary bireylerde ikili cinsiyet sistemi dışındaki trans bireyler

    Türk kahvesi harici pek kahve deneyimlemem yok işyerinde içtiğim nadiren kahveler harici onlarda da espresso falan tercih ediyordum. Evde üşengeç olduğumdan hiç kahve yapmıyorum ama dışarda ve ya birine uğramışsam az şekerli bir kahve mutlaka içerim. Tabi ne zaman az şekerli desem basıyorlar şekeri içine o ayrı :)

    Arin Aktamer kankacim merak ettim kahvelerini geldiğimde icicem ellerinden

    Tabi kii kankacım sen gel yeterki ((:

    Tam bir kahve tutkunuyum. Sabahları French press ile kahve demlemek gibisi yok :S Hele lanet hukuk derslerine girerken atılan espresso shotlar yok mu tam hayat kurtarıcı. Kenya ve Endonezya Sumatra kahvesi severim acılık seviyesi tatmin edici düzeyde çünkü.

    3. dalga kahve akımına bakmanı öneririm bu sayede ülkeleri bölgeleri görüp yeni lezzetler deneyebilirsin ve kendine uygun kahveyi bulabilirsin. Bazı kahvelerden hafif turunçgil ve meyvemsi tatlar geliyor bunları denemeden kahve içtim deme ;)

    @angery_doggo eminmisin buna her insan doğuştan zaten biseksüel olup yaşı ve beden kendini oturtmaya başladığın kendini bilmeye başladığın bu hormonlar sayesin de kendini bilir ve devam eder kendini erkek gibi hissetmesi için illaki trans olacak diyede bir durum da yok saçları kısa olması da gerekmiyor ilişkide aktif olması bile bunun bir örneğidir

    Bu kadar yanlış bilgilerle nasıl bu kadar özgüvenli ve emin konuşabiliyorsun gerçekten şaşırıyorum. Hormonlar cinsel yönelimini veya cinsel kimliğini etkilemez hormonlar bedeninin fizyolojik yapısını etkiler. Cinsel organlar tek başına cinsiyeti belirtmeye yetmez cinsel organlar daha çok kişinin üreme kapasitesi ve cinselliği ile ilgilidir. Asıl cinsel kimlik beyinle alakalı bir durum. Bazı kişiler atanmış cinsiyetleri ile beyindeki cinsel kimlikleri uyuşmamış olarak doğarlar bu bireylerde trans bireylerdir. Senin bu dediğin ''hormonlardan oluyor'' mantıkı yüzünden dönüşüm terapileri adı altında eşcinsel ve trans bireyler işkence gördü resmen. Öyle olsa eşcinsellerden nefret eden devletler çoktan millete hormon basmaya başlamıştı kendince düzeltmek adına. Herkes biseksüel doğar kısmına girmiyorum bile derin yanılgı.

    Lezbiyen bir birey kendini erkek olarak hissetmez. Tarz olarak erkek kıyafeti giymek veya toplumsal cinsiyet rollerini çiğnemekte erkek hissetmek değildir. Arada ince bir çizgi var. Trans birey disfori yaşar yani bulunduğu bedende mutsuzdur,huzursuzdur ve hapishane gibi hisseder bedenini. Maskülen biri olabilirsin, non binary birey olabilirsin veya trans birey olabilirsin. Ayrım yapabilmek için araştırıp kendine sorular sormalısın. Önemli olan zihinin ve bedenin arasındaki bağlantı.

    Neyseki atlattım da üstüne başks minik travma da oldu başkası tarafından maalesef fşşsşsşsşşdfm olumlu düşünsem de olumsuz olduğu için hiçbir şey hakkında hiçbir şey düşünmüyorum.Ben de hayranlık falan duymuştum nedense,hani normal bir birey olmasına rağmen,belki de onu görünce kendi içimdekileri gördüm sandım :(

    Sen ister olumlu düşün ister olumsuz karşı tarafta bitiyor birazda... Ben önce hayran olurum sonra aşık olurum ama işte bu ilişkiye zarar veriyor

    Bence duygularımız konusunda daha kontrollü olmalıyız. Çünkü insanlar böyle aşırı veya orta dozda ilgiye gelmiyorlar hele kadınlarda kesinlikle duygusal mazoşistlik var bence. İlk defa ben böyle bir hata yaptım bir daha yapmayacağım. Kontrollü olmak iyidir 👌