Şimdi öncelikle şunun iyi kavranması gerektiği kanaatindeyim;
Faşizm, liberalizm ve daha nice ideolojilerin çıkış noktası "tanrı" dediğimiz otoritesinin sorgulanamaz ve hükümlerinin değiştirilemez olduğu bir kaynaktan gelmiyor. Dolayısı ile din ile nasyonal sosyalizmi birbiri ile kıyaslamak en hafif tabir ile ahmaklıktır. İnsanlar örneğin klasik liberal anlayışı ilkel bulur modern liberalizmi ortaya koyarlar birileri çıkar bunun üzerine yeni fikirler ve öneriler ortaya atar.
Ancak din öyle birşey değil ki. Birileri çıkıp hristiyanlıkta evli çiftlerin boşanması imkansız bu hükmü lağvedelim diyebilir mi? Diyemez dediği anda dinden çıkar dolayısı ile diyemez ve öneri getiremez. Çünkü Tanrı böyle emretmiştir ve siz onun otoritesini asla sorgulayamazsınız. Bunu en başta kabul edelim.
Ettik mi;
İslam dininin bakış açısı bellidir. Bunu asla ve katiyen değiştiremezsiniz.
İslam dininde kadınların miras hakkı erkeğin yarısı kadardır. İslama inanan her kadın ve erkek bu hükme tabidir ve uymak zorundadır. Bu asla değişmez. değiştirilmesi teklif dahi edilemez. (bkz: Anayasanın ilk 3 maddesi)
İslam dininin yahudi ve hristiyanlara bakış açısı bellidir. Bu asla değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilmez ilaveten yazan şey kısmen şudur:
MAİDE 51: ey inananlar! yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. şüphesiz allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.
siz bunu bile bile bu yazana karşı gelemezsiniz. En fazla günahımı kabul ediyorum diyebilirsiniz. Ama bu düşüncenin yanlış olduğunu söyleyemezsiniz.
Şimdi bu düşünce tarzını benimsiyorsanız benimseyin tabi ama aynı anda hem elma hemde armut olamazsınız bunu da bilmiş olun.