Ayben adlı kullanıcının mesajları

    Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadele amacıyla 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açılan Avrupa Konseyi sözleşmesi. Kasım 2015 itibarıyla 40 devlet tarafından imzalanmıştır.


    Türkiye, 12 Mart 2012'de sözleşmeyi onaylayan ilk ülke olurken onu 2013-2015 yılları arasında 18 ülke (Andorra, Arnavutluk, Avusturya, Bosna-Hersek, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, İtalya, Karadağ, Malta, Monako, Polonya, Portekiz, Sırbistan, Slovenya) daha takip etti. Sözleşme 1 Ağustos 2014'te yürürlüğe girdi.


    İstanbul Sözleşmesi'nin izleme ve denetleme komitesi olan ve kısaca GREVIO olarak bilinin Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddete Karşı Eylem Uzmanlar Grubunun başkanlığını 2015'ten beri Feride Acar sürdürmektedir.


    1.4. LGBTİ Bireyler


    İstanbul Sözleşmesi, LGBTİ bireylerden açıkça söz etmemesine rağmen, Taraf devletlerce Sözleşme’de öngörülen korumanın (toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği dahil), hiçbir ayrıma yer vermeksizin bütün gruplara sağlanması gerektiğini öngördüğünden (m. 4/3)[37], ev içi şiddet mağduru LGBTİ bireylerin de, Sözleşme’nin sağladığı korumanın kapsamında olduğunun kabul edilmesi gerekir.


    Prof. Dr. Kadriye BAKIRCI*

    ankarabarosu.org.tr

    Saçın beyazını kapatmak ve renk vermek amacı ile kullanılan kimyasal maddelerdir. Fransız araştırmacılar Mısır, Yunan ve Romalıların binlerce yıl önce saç boyası kullandığını bulmuşlardır. Yunan-Romen döneminden beri, kına gibi bitkilerden elde edilen organik saç boyaları kullanılmıştır, ancak diğer kurşun sülfür (PbS) içeren formulasyonlar da kullanılmaktadır. Firavun Ramses II nin mumyalanmış annesinin kırmızımsı-sarı saçı kına solüsyonu ile boyandığını düşündürmektedir. 1907, Eugè ne Schueller, adındaki Fransız kimyager ilk saç boyasını üretip Auréole adını vermiş, Paristeki kuaförlere satmıştır.


    Saçın Yapısı


    Her bir saç teli medulla , korteks ve kütikuladan oluşmuştur. Kütikula üstüste sağlıklı hücrelerden oluşmuştur. İçeriğinde keratin vardır. Ortadan kalktığında saç hasar görür. Saçın doğal rengini veren pigmentler saçın korteksinde homojen olarak yayılmış ve melanin granüllerinin içinde yer almaktadır. Siyah ve kahve rengi eumelanin, sarı ve kızıl rengi feomelanin vermektedir. Saçın rengi melanin granüllerindeki pigment içeriğine göre değişmektedir. Siyah saç % 4 oranında melanin içermektedir


    Sentetik Saç Boyaları ve İçerdikleri Kimyasallar


    Geçici boyalar: Azo türevleri Azine türevleri Tiazin türevleri Indolaminler Trifenilmetan


    Yarı kalıcı boyalar: Kalıcı Nitroanilinler Nitrofenilendiaminler Nitroaminofenoller Azo türevleri Antrakinon


    Kalıcı oksidasyon boyaları: Para-fenilendiamine Para-toluenediamin Para-diaminler Ortoveya para-aminofenoller


    Geçici boyalar: Pigment molekülleri büyüktür ve kütikula tabakasına nüfuz edemez. Bunun yerine, renkli parçacıklar saç gövdesine adsorbe eder ve kolayca tek bir şampuanlama ile çıkarılır. Kimyasal değil fiziksel bir etki vardır.


    Yarı kalıcı saç boyaları: Geçici boyalardan daha ufak moleküller içermektedirler. Renk 4-5 yıkamaya kadar kalıcıdır. Peroksit amonyak ve boya maddesini çok az yada hiç bulundurmazlar.
    – Deri, göz, solunum sistemi hassasiyeti oluşturabilirler.
    – Şiddetli alerji - örneğin, yüz ve boyunda şişlik


    A.Yarı Kalıcı – Geleneksel azo boyaları


    Karsinojen benzidin türevleridir. Organizmada yeniden benzidine dönüşebilirler. Azo Direct Black 38 ve Direct Blue 6 kendi başlarına karsinojeniktir.


    B. Yarı kalıcı - Polimer boyalar


    Farklı kimyasal kompozisyonları vardır. Polimer oluşturan pek çok molekülden oluşmuşturlar. Melanini değiştirmezler. Renk
    penetrasyonu için oksidan yerine ısı kullanılır.


    Kalıcı Boyalar


    Oksidasyon boyaları saçın yapısını kalıcı olarak değiştirirler


    Formülasyon:

    Fenilendiamin % 08 - 6 (Birincil ara ürünler ve renklendiriciler
    Hidrojen Peroksit %3 – 10 (Oksidanlar)
    Amonyak % 20 – 40


    Saç Boya Zehirleri


    Paraphenylene Diamine (PPD( paraphenylenediamine, or 1,4-diaminobenzene, or 1,4- phenylenediamine


    PPD


    Anilin türevi bir aromatik amindir. Renksiz katı görünümlüdür ancak oksitlendiğinde sarı bir renk alır. PPD sitokrom P450 oksidaz tarafından reaktif metaboliti Bondrawski bazını oluşturmak üzere metabolize edilir.Bu bileşiğin güçlü mutajenik ve son derece toksik olmanın yanı sıra
    anafilaksiye neden olduğu bildirilmiştir. Dermatit, ürtiker ve astıma yol açan alerjik reaksiyonlar da bildirilmiştir. PPD zehirlenmesinin en şiddetli klinik bulguları ve ölümün ana nedenlerinden biri sert şişmiş çıkıntılı dil ve ödemli boğa boynu şeklinde ifadeedilen üst hava yolu tıkanıklığı
    (anjiyo-ödem) 'dir.


    Böbrek belirtileri


    Miyoglobinürinin beli başlı özellikleri (koyu renkli, çikolata-kahverengi idrar), Böbrek tutulumunun derecesi geçici proteinüri ve oligürik arasında değişmektedir.


    Nöromüsküler toksisite


    Rabdomiyoliz sırayla akut böbrek hasarı ve ani kardiyak ölüm ihtimalinin artması İskelet ve kalp kası nekrozu Otopside PPD maruziyetinde Iskelet kası nekrozu tespit edilmiştir. Nörotoksisiteye yol açan mental değişiklik ve koma da gözlenmiş ve bunun muhtemelen beyin anoksisi ve akut böbrek hasarı ile ilgili şiddetli metabolik asidoz ile bağlantılı olduğu saptanmıştır.


    Diğer belirtiler

    Karaciğer biyopsisinde akut hepatit özellikleri ile ele gelen şiş karaciğer pek çok hastada görülmüştür. Kardiyak toksisiteye neden olan aritmi, kalp bloğu ve ani ölüm de bazı çalışmalarda bildirilmiştir. PPD zehirlenmesinin genellikle çocuklarda ve erişkinlerde doğrudan ölüm sebebinin direk kalp üzerine toksisite olduğu, kalp kasının rabdomyalizi nedeniyle ciddi hasara ve hiperkalemiye neden olduğu bildirilmiştir.


    Mesane Kanseri

    Mesane kanseri ile ilişkisi tam olarak aydınlatılamamıştır. Çeşitli kanserlerin gelişimi ile saç boyası kullanımı arasında risk artışı bulan az sayıda çalışma mevcut olmasına karşın bu çalışmalarda elde edilen veriler çalışma tasarım farklılıklarından ötürü genellenebilir nitelikte kabul edilmemiştir. Bu nedenle IARC tarafından insanda kanser yaptığına dair yeterli delil olmadığı gerekçesiyle Grup 3 olarak raporlanmıştır.


    https://acikders.ankara.edu.tr

    Mikropigmentasyon ya da uzun süreli kozmetik terapi cilde ya da ikinci tabaka deriye özel aletlerle rengi geçirmenin teknik sanatıdır. En tarihsel ve geniş kullanımlı mikropigmentasyon formu dövmedir. Arkeolojik belgeler, dövmenin taş çağının sonlarındaki süreçte insanlar arasında kullanıldığını göstermektedir. Kleopatra’nın uzun sürmeli ya da dövmeli kaşları olduğu söylenir. 1990’lardan sonra mikropigmentasyon, kadınlar ve erkekler arasında daha çok rağbet görmeye başlamıştır.


    Kalıcı makyaj veya daha doğru ismiyle "mikro-pigment uygulaması" mikro, steril ve tek kullanımlık bir iğne ile doğal ve mineral renklerin deri yüzeyinin hemen altına aşılanması işlemidir. Bu alerjik olmayan renkler özellikle yüz ve vücut kullanımı için tasarlanmış olup, katkı ve koku maddesi içermez. Kalıcı makyajın dövme ile karıştırılmaması gerekir ama aynı şekilde uzun yıllar ciltte kalarak doğal görünümünü korur.


    En büyük risk bu işlemin eğitim almamış kişiler tarafından uygulanmasıdır. Eğitimsiz bir kişi tarafından başka bir kişiye uygulanan iğne ile yapılan işlem, enfeksiyon riskine neden olabilir. Boya maddeleri tıbbi olarak uygun maddeler değildir ve de deriyi tahriş edebilirler. Ayrıca yalnış yapılan bir uygulamanın geri dönüşü de zordur. Örneğin göze uygulama yapmak zordur ve gözlerde ve kaşta bir hata yapıldığında bu hatanın laser ile düzeltilmesi durumunda bu bölgedeki kıllar da ortadan kalkabilir ve bu da istenmeyen bir durumdur.


    Yanaklara yapılan kalıcı makyaj genellikle profesyonel olmayan kişilerce yapılmakta ve doğal bir görünüm oluşmamaktadır. Doğal yanak rengi mevsimden mevsime, günden güne değişebilmektedir. Yanaklara yapılan kalıcı makyaj ise değişim göstermeyeceğinden doğal bir görüntü oluşturmaz ve de bu makyaj laser ile tedavi edilmeye çalışıldığında siyahlaşabilir.


    Modern Dövmeler


    Dövmeler


    Dövmelerde kullanılan boyalar Anorganik Sentetik ve organiktir.

    Dövmelerin Yasal Durumu


    Yiyecek, ilaç ve kozmetiklerde kullanılan pigmentler FDA tarafından yasal olmalıdır.
    Bu izinli yasal pigmentler belirlidir. Enjeksiyonla yasal olan herhangi bir renk maddesi bulunmamaktadır. Dövme pigmentlerinin kullanım onayı yoktur. Dövme mürekkepleri deri içine sokulması için amaçlanan pigment ve seyrelticilerin bir karışımıdır- Dövme mürekkepleri kozmetiktir
    FDA dövme mürekkepleri veya dövme pigmentleri üzerinde otorite değil


    Inorganik Dövme Pigmentleri
    Mineral Kaynaklı
    Siyah – Magnetite (FeO•Fe2O3) – Kömür (C)
    • Kırmızı – Hematite (Fe2O3) – Cinnabar (HgS)
    • Sarı– Limonite (FeO•OH•nH2O)
    • Beyaz – Corundum (Al2O3) – Rutile (TiO2) – Zincite (ZnO)
    • Mavi– ferric ferrocyanide (Fe4[Fe(CN)6]3) – cobaltous aluminate (CoAl2O4) Sentetik Organik Dövme Pigmentleri


    Anthrakinon
    Azo, Disazo
    Benzimidazol
    Indigo
    Fitaloalosiyanin
    Kinakridon

    Sentetik Organik Dövme Boyaları


    Renkli mürekkep içinde genellikle ağır metaller bulunmaktadır. Renkli mürekkepler kurşun,
    kadmiyum , krom, nikel ve titanyum içerebilir. Bu metaller alerjik reaksiyonları tetikleyebilir ve potansiyel hastalıklara yol açabilir.


    Araştırmalar cilt kanseri ve dövmeler arasında olası bağlantı olabileceğini , ancak bunun
    sadece bir tesadüf olabileceğini de söylemektedirler.


    "riskli" olduğu görülen mürekkep pigmentleri kullanılmamalıdır.


    Kırmızı: Kırmızı pigment genellikle en fazla deri reaksiyonlarına neden olur ve kadmiyum, cıva
    veya demir oksit içerdiğinden en tehlikeli olarak kabul edilir.


    Mor: menekşe manganezden kaçınmak bu pigmentin için karbazol veya dioksazin
    seçilebileceği bidirilmektedir.


    Sarı: Arylide veya zerdaçal bazlı pigmentler seçin.


    Siyah: Hindistan mürekkebinden kaçınılması gerektiği bildirilmekte.


    Dövme ve Kalıcı Makyaj ile ilgili Problemler


    Dövme pigmentleri FDA tarafından yasal değildir. Deriye enjeksiyon risklidir.İstenmeyen reaksiyonlar olabilir. Düzeltilmesi zor olabilir.


    Dövme ve Kalıcı Makyaj ile Oluşabilecek İstenmeyen Reaksiyonlar


    Şişlik , çatlama , soyulma , kabarma , skar
    Granülomlar ( iltihaplı deride küçük nodüller)
    Keloid (normal sınırların ötesinde sürdürülebilir büyümek izleri )
    Alerjik reaksiyonlar
    Fotosensitivite
    Ciddi şekil bozukluğu


    Lazer


    Ağrılı • Pahalı • Zaman alıcı • ciltte renk değişikliği ile sonuçlanabilir • tam olmayabilir • Demir
    oksit ve titanyum dioksit pigmentleri siyaha dönebilir. Cerrahi işlem ağrılı, pahalı, yara oluşabilir.

    Firma etiketinde yanlış bilgilendirme olabilir. Güvenli olduğu yazılabilir. Ancak dövmelerin güvenliği ile ilgili yasal bir mevzuat yoktur. Enjeksiyonla kullanılan güvenli bir dövme boyası yoktur. Kına dahi bu şekilde güvenli değildir.


    https://acikders.ankara.edu.tr